Yani sormaya çalıştığım, kendime sorup durduğum dünyanın bu yeni şeklinin ne olduğudur. | TED | لذا السؤال الذي أحاول طرحه، الذي كنت أطرحه على نفسي، هو ما هو هذا الأسلوب الجديد الذي عليه العالم؟ |
Ve bu bayan bir yıllık tedaviden sonra, Steve'in yarattığı bu yeni terapiyi denemeye karar verdi. | TED | وقررت تلك السيدة بعد أن جربت علاج تلك القرحة لمدة عام أن تجرب هذا العلاج الجديد الذي اخترعه ستيف |
Şu yeni açılan iğrenç Kesimevi Restorantı'nı protesto edeceğim. | Open Subtitles | "سأحتج علي هذا المطعم المقرف الجديد الذي يسمي "المذبحة |
Kardeşim bana King' te yeni açılan suşi restoranından bahsetti. | Open Subtitles | أخيّ اخبرنيّ عن طبق "السوتشي" الجديد الذي بـ" كنغ". |
ve yeni bir yerin olduğunu söyledi harika tamaleler yapan, | Open Subtitles | وقالت لي عن ذلك المكان الجديد الذي يقدم طعاماً رائعاً، |
Ucuz olan yeni huzur evinde söyleyeceğim. | Open Subtitles | سأخبره في منزل التمريض الجديد الذي هو أرخص |
Bu arada majestelerimizin formda kalmak için yaptığı yeni spor türünün hayranıyım. | Open Subtitles | أحب التمرين الجديد الذي يقوم به صاحب الجلالة ليحافظ على لياقته. |
yeni bir ilaç vermeye başladılar. Salya akıtmama neden oluyor. | Open Subtitles | أتناول ذلك الدواء الجديد الذي أعطوني إياه ويجعل لعابي يسيل |
İçinde bulunduğumuz bu yeni dünyada bizden yapmak istemediğimiz şeyleri yapmamız istenecek. | TED | في هذا الوضع الجديد الذي نعيشه، سيكون مطلوباً منا أن نفعل أشياء لا نريدها. |
Fakat bu yeni ürün neyin tanıtımı olabilir? | Open Subtitles | لكن ماهذا المنتج الجديد الذي يبرر مثل هذه المجزرة؟ |
Denediğimiz bu yeni ilaçta, etkisini hissetmeye ne zaman başlayacağız? | Open Subtitles | هذا العَقار الجديد الذي تُجربونَه متى سنبدأ بالإحساس بتأثيرِه؟ |
Ve bugün başlayacağım bu yeni işi kutsamanı istiyoruz. | Open Subtitles | و أنك ستبارك المشروع الجديد الذي أبدأه اليوم |
Öğlen yemeği için yeni açılan patlamış mısırcıya gitmek ister misin? | Open Subtitles | للمكان الجديد الذي به فيشار للغذاء؟ |
ve yeni İtalyan lokantasındaki şef garson ile bir kereliğine sinemaya gideceğim. | Open Subtitles | و سأذهب لموعد لمشاهدة فيلم مع مدير المطعم الإيطالي الجديد الذي نذهب إليه |
ve yeni bir yüz, bir yıldıza benziyor ama aslında şartlı tahliye ile bırakılmış biri sadece. | Open Subtitles | والوافد الجديد الذي يبدو كنجم ولكنه في الحقيقة خارج العهد |
Şu an babam en büyük hayranım, ve yeni küçük yaşam formumu öldürmek istediği o kırılma anında farkettim ki aslında onu yüzüstü bıraktım, hem bir kız hem de bilim insanı olarak. | TED | الآن، والدي هو اكثر الناس اعجاباً بي، في تلك اللحظة الساحقة حينما أراد قتل شكل الحياة الجديد الذي قمت بإكتشافه، ادركت أنني خيبت أمله، فشلت كإبنة له و كعالمة. |
Birkaç ay önce yanıp kül olan yeni otelinizin resmi soruşturma sonrası kundaklandığına hükmedildi. | Open Subtitles | فندقكما الجديد الذي احترق بالكامل قبل بضعة أشهر تم تحديد الحريق على أنه مفتعل بعد تحقيق رسمي |
Yani, bu çok etkileyici, ama yaptığı yeni iş burada. | Open Subtitles | أعني ، هذا مذهل لكن العمل الجديد الذي يعمل عليه هو هنا |
yeni bir reaktif çekirdek erimesi bütün Atlantik kıyılarına yayılıyor. | Open Subtitles | انهيار تام في المفاعل الجديد الذي يُضيء كامل الساحل الأطلسي |