"الجرأه" - Translation from Arabic to Turkish

    • cesaret
        
    • cesaretin
        
    • cüret
        
    • yürek
        
    • taşak
        
    • taşaklı
        
    • cesareti
        
    • cüretini
        
    • cesaretim
        
    • taşağın
        
    Kadını geri getirmek için başka bir adamı göndermek cesaret işi. Open Subtitles إنه لمن الجرأه أن يرسل شخصآ اخر ليسترد زوجته
    Daha önce de karşı karşıya geldik. cesaretin olmadığını ikimiz de biliyoruz. Open Subtitles لقد اجتزنا هذا من قبل ونحن نعرف أنك لا تملك الجرأه
    İstediğim şeyi yapıyorum ama sen karşıma geçip işimi mahvettiğini söylemeye cüret edebiliyor ve gerçekten değiştiğine inanmamı bekliyorsun. Open Subtitles أنا أفعل ما أريد, و أنتى تملكيين الجرأه و تنادينى بى أنتى تحطمين أشيائى و بعدها تنادينى أنتى فعلا قد تغيرتى ألبرتا
    Planlayarak bir cinayet işlemeye sende yürek yok ki. Open Subtitles لا تمتلك الجرأه الكافيه لتخطط لجريمه قتل ناجحه
    Banka falan soyamaz, bu herifte öyle taşak nerede... Open Subtitles لن يتمكن من سرقة البنك لا يملك الجرأه لذلك
    Evime geldiğine göre bir hayli taşaklı olmalısın. Open Subtitles لديك الكثير من الجرأه للقدوم لمنزلي
    Buraya gelip te, yüzünü gösterecek cesareti bulabileceğini hiç düşünmemiştim. Open Subtitles أنا فقط لم إعتقد أنّه لديك الجرأه لتظهر وجهك.
    Daha altı dakikadır falan polissin ama üssünü araştırma cüretini mi gösteriyorsun? Open Subtitles انت اصبحت شرطي منذ 6 دقائق , ولديك الجرأه في التحقيق عن رئيسك ؟
    Olsaydı da, asla dinleyecek cesaretim olmazdı. Open Subtitles وان كان لدي .. لن تكون لدي الجرأه لـ استمع اليه
    - Ne demek istediğini söyle, biraz taşağın olsun. Söyle! Open Subtitles قل مالذي تعنيه تحلَ ببعض الجرأه وقلها
    Görünen o ki Eric Kahn hala doğruluk mu cesaret mi oynuyor. Open Subtitles يبدو أن إيريك خان لا زال يلعب الحقيقه أو الجرأه
    Sarhoş bir demet, azgın üniversiteliyle doğruluk mu cesaret mi oynamama imkan yok. Open Subtitles مستحيل أن ألعب لعبة الحقيقه أو الجرأه بوجود مجموعه من السكارى وطلاب الجامعه المسُتثارون
    Bunu yapmak cesaret ister. Open Subtitles مبارك ليس لدى الكثير من الناس الجرأه لفعل ذلك
    Bunu daha önce de yaşamıştık. İkimiz de biliyoruz ki bunu yapacak cesaretin yok. Open Subtitles لقد اجتزنا هذا من قبل ونحن نعرف أنك لا تملك الجرأه
    Eğer bunu yapacak cesaretin varsa ıskalamasan iyi edersin. Open Subtitles إذا كانت لديكَ الجرأه للقيام بذلك، فالأفضل ان ألا تضيعها.
    İntikam için cesaretin olacağını hiçbir zaman düşünmemiştim. Open Subtitles لم افكر ابداً اًن تكون لديكَ الجرأه للانتقام.
    Böyle bir şeye nasıl cüret edersin? Open Subtitles من أين حصلت على الجرأه لتقترح شيء مثل هذا ؟
    Pislik, yaptığın işin arkasında duracak yürek yok mu sende? Open Subtitles ايها الوغد، اليس لديك الجرأه للاعتراف بذلك؟
    Sende o tetiği çekecek taşak yok. Open Subtitles أنت لست لديك الجرأه كى تسحب هذا الزناد
    Benim taşaklı olabileceğimi düşünmedin. Open Subtitles لم تعتقد بأني أملك الجرأه
    Bu polisin tetiği çekecek cesareti yok, değil mi, evlat? Open Subtitles هذا الشرطي ليست لديه الجرأه لضعط الزناد
    O pislik, sarılmama karşılık verme cüretini gösterdi. Open Subtitles هذا اللعين آتته الجرأه ليبادلني العناق
    Büyük'e aslında benim rahatsız olduğumu söyleyecek cesaretim yoktu. Open Subtitles لم تكن لي الجرأه لأخبر "بيغ" انه كان يزعجني
    "Sağlam taşağın varmış, teşekkürler J. Orada çok korkmuştum" de. Open Subtitles قل "شكرا لك يا جى لان لديك بعض الجرأه" لقد خٌفت هناك "

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more