"الجرعه" - Translation from Arabic to Turkish

    • iğneyi
        
    • doz
        
    • İksir
        
    • dozu
        
    • dozaj
        
    • Dozajı
        
    • Dozunu
        
    Kitap babanın iğneyi vurunması gerektiğini mi söylüyor? Open Subtitles الكتاب يقول ان اباك لابد ان ياخد الجرعه ؟
    Hepsi iğneyi vurundular ve eski hayatlarını geride bıraktılar. Open Subtitles انهم جميعا اخذوا الجرعه وتركوا حياتهم القديمه خلف ظهرهم
    Ailen şehirde olduğunda her zaman 2 doz alırım. Open Subtitles إني أضاعف الجرعه عندما يكون أبواك بالمدينه
    Ne yazık ki, yanlışlıkla olmuş bir aşırı doz olayı bunun doğal bir sonucu olarak, acımasız, yersiz medyanın dikkatini çekti. Open Subtitles للأسف, حادث الجرعه الزائده الذي تتبع اهتمام الإعلام القاسي و الغير مرخص به كان نتيجه لذلك
    - Çıkalım evlat. Verdiğim iksir birkaç saat uyutacaktir. Open Subtitles كن بجانبه يا فتى فهو سينام لساعات طويله بسبب هذه الجرعه
    Bu kabuk olmadan, iksir bir işe yaramaz. Open Subtitles المثل , بدون قشره البيضه الجرعه بلا فائده
    dozu üç katına çıkardım. Bir balinaya yeter. Hadi gelin. Open Subtitles جعلت الجرعه ثلاثه أضعاف تكفي لحوت الأن,هيا
    Demek dozaj meselesi değil de daha çok doping meselesiymiş. Open Subtitles إنهم لم يأخذوا الجرعه إنه في إختبار المنشطات
    Merak etme, kafeteryadaki konuşma beni endişelendirince psikiyatristimle konuştum, o da Dozajı iki katına çıkardı. Open Subtitles لا تقلقي أخافني ما حصل في المطعم و لهذا تحدثت إلا طبيبتي و ضاعفت الجرعه
    Biri bana çocuk hastalar için uygun seftriakzon Dozunu söyleyebilir mi? Open Subtitles هل يخبرني احدكم الجرعه المناسبه للسفترياكسون المناسب للأطفال؟
    Bu, iğneyi kullanınca hayatta kalacağını garanti ediyor. Open Subtitles هذا ضمان كافى انه سوف ينجو بعد اخذ الجرعه
    Yani ona iğneyi yapmanın en iyisi olduğunu düşünüyorsan, kararına saygı duyarım. Open Subtitles لذا اذا تعتقد انا الافضل ان نعطيه الجرعه سوف احترم قرارك
    Ben iğneyi... vurunduğumda kötü bir yerdeydim. Open Subtitles انا كنت فى مكان سىء حين اخذت الجرعه
    Eğer dönseydin, FBI'ın şehirde olduğunu, Conrad'ın cinayetini ve aşırı doz davasını araştırdığını bilirdin. Open Subtitles لو فعلت كنتِ علمتِ بأن المباحث الفيدراليه في المدينه يحققون بتلك الجرعه الزائده ومقتل كونراد
    Aşırı doz olan, Darrell Bridges, taburcu edilmek istiyor. Open Subtitles مريض الجرعه الزائده , داريل بريدج, يريد الخروج.
    Aşırı doz kanının yapısını etkiliyor. Open Subtitles حسنا الجرعه الزائده تؤثر على كيمياء الدم
    İksir için yumurta kabuğunu aldık. Open Subtitles لقد وجدنا قشره البيضه التى ستجعل الجرعه فعاله
    Böyle bir iksir hazırladın mı? Open Subtitles ولكنها أخذت الجرعه السحريه من أجل نفسها هل كان لديكِ هكذا جرعه؟
    İksir yalnızca benim şatomda kullanılabilir. Open Subtitles فقط فى قلعتى نستطيع أستخدام الجرعه
    Yatmadan önce her zamanki dozu alırım. Open Subtitles سوف اخذ الجرعه المعتاده فبيل النوم.
    Bir haftadır dozu arttırmıştım. Open Subtitles ظللت أرفع الجرعه لأكثر من أسبوع
    Hayır belki dozu yeniden ayarlamak gerek ya da bana verdiğin şişe bozuktu. Open Subtitles - لا. لا, ممكن الجرعه يجب ان تعدل بها, او القارورة التي اعطيتني اياها كانت غير فعالة.
    - Devegücütazıhızı şerbeti mi? Tabii ya, ama bir de dozaj meselesi var. Open Subtitles ــ الجرعه السحرية
    Dozajı arttırabilirim ama korkarım ki ölme şansı var. Open Subtitles اه يمكنني زيادة الجرعه
    Dozunu kontrol edeceğiz ve reseptörlerini çok az doyuracağız. Open Subtitles نتحكم في الجرعه و بالكاد سنشبع المستقبلات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more