yaralı gardiyan Kimble'ı orada gördüğüne yemin ediyor. | Open Subtitles | يقسم السجان الجريح أنه رأى كيمبل خارج الطوارئ |
Ama, saldırganların yaralı bedenleri de zayıfladı. | Open Subtitles | لكن الجسم الجريح للصالبين أصبح ضعيفا أيضا |
yaralı bir çocukla ilgilenmek ölü bir çocukla ilgilenmekten daha zor. | Open Subtitles | يتطلب الطفل الجريح إهتماماً أكثر من الميت |
Biliyorsunuz ki, yaralı bir Kral'ın toprağı, kavrulmuş bir çöl gibidir. | Open Subtitles | أنت تعلم بأن أرض الملك الجريح ليست سوى قفار جافة |
Birkaç içki alıp, yaralı kuş numaranı falan yaparsın. | Open Subtitles | تعرف ، اشتر له بعض كؤوس شراب، وأوقعه في مقلب العصفور الجريح |
Kendisinin yaralı bir Amerikan askerini canlandırdığı yeni bir senaryo üretmiş. | Open Subtitles | وهو لديه سيناريو دور تمثيلي جديد معد بالكامل حيث يؤدي دور الجندي الأمريكي الجريح |
Tek gördüğüm kelepçeli adamın yaralı adamın hayatını kurtarışıydı. | Open Subtitles | الشيئ الوحيد الذي رأيته هو الشخص المكبل بالأصفاد ينقذ حياة الشاب الجريح |
yaralı adama bi bakıcaz | Open Subtitles | 2 انتِ على البث المباشر سوف نتفقد الجريح |
Büyülü Canavarlar hâlâ serbestken, yaralı bir adamı o şekilde kendi başına bırakıp gittiğin için sana vurdum. | Open Subtitles | ووضعاً بالاعتبار أن ثمّة وحشٌ سحريّ هارب، فقد هاجمتكَ بإعتبارك هو، لتركك الجريح وحيداً. |
Benim için yaralı bir hayvan gibiydi. | Open Subtitles | إنَّه كان يبدوا نوعاً ما كالحيوان الجريح |
Senden bir kasayı kırmanı ve içindeki "yaralı Kalp İksiri"ni çalmanı istiyorum. | Open Subtitles | أريدك أنْ تقتحم القبو وتسرق إكسير القلب الجريح |
yaralı ve kırık kalbini gördüğüm o an herkesin korkacağı o kişiye dönüşebileceğini anladım. | Open Subtitles | اللحظة التي رأيت فيها قلبك الهش الجريح عرفت بأنه يمكنك ان تصبح ما يهابه الجميع |
yaralı arkadaşına yardım etmeye çalışan birini hedef alan bir adamı nasıl bir anne yetiştirmiş olabilir? | Open Subtitles | ما نوع هذه الأم التي قامت بتربية شخص ليستهدف عن عمد رجلا يحاول مساعدة صديقه الجريح ؟ |
yaralı bir hayvan gibisin. Kimseye güvenmiyorsun. | Open Subtitles | انت مثل الحيوان الجريح لاتثق بأحد |
yaralı arkadaşını öldürdün değil mi? | Open Subtitles | لقد قتلت رفيقك الجريح أليس كذلك؟ |
Sanırım dün bana bana yaralı küçük bir kuş gibi göründüğün için. | Open Subtitles | أعتقد بسبب الليلة الماضية... بدوت صغيراً كالطائر الجريح. |
"Sivil hayattaki doktorlar ise yaralı bölgenin hareket etmeyip sıkı sıkıya bağlandığından emin olurlar." | Open Subtitles | "الأطباء المدنيين, يحاولون شل الطرف الجريح, لدى المريض" "لكي يتأكدوا من أن يتماسك المريض نفسه بشكل صحيح" |
Annesi yaralı bir hayvan gibi anlaşmak için umutsuz. | Open Subtitles | والدتها كالحيوان الجريح تلتمس العطف |
Jake iyileşmekte. Will'in yaralı savaşçı rolü, Emma'nın onu affetmesini sağladı. | Open Subtitles | (جايك) يتعافى، إقدام (ويل) الجنديّ الجريح حثّ (إيما) على غفران خطاياه. |
yaralı kalpleri iyi ediyor, fiziksel ya da manevi yaralı. | Open Subtitles | يشفي القلب الجريح مادّيّاً وشعوريّاً |
Yaralıyı almaya geldim. | Open Subtitles | اتيت لكى اخذ الجريح |