| Hayır. Elimizde sadece ölü deri var. | Open Subtitles | كلا, كل ما حصلنا علية هو كومة من الجلد الميت |
| Topuklarımın üzeri ölü deri kaynıyor. Hemen buraya gel. | Open Subtitles | لدي الكثير من الجلد الميت تحت كعبي أحضر الى هنا |
| 19 kg ölü deri yenileyecek. | Open Subtitles | سوف تسقط 19 كلغ من الجلد الميت. |
| Ama içinde skinwalker varsa, tek başınasın demektir. | Open Subtitles | لكن إذا كان في داخلها الجلد الميت. ستتحملين المسؤولية! |
| Dışarıda içinde skinwalker olan ateşli kafalar var Sally teyze bir tane görmüş. | Open Subtitles | هناك حمى الرأس مع الجلد الميت داخله, -الخالة (سالي) رأت واحداً. |
| Ayaklarının altındaki ölü deriyi temizleyen şey de var. | Open Subtitles | وهذا شيءِ الصخرةِ الذي يَقْشطُ كُلّ الجلد الميت مِنْ قاعِ أقدامِكَ. |
| Sırtımda çok fazla ölü deri var. | Open Subtitles | لدي الكثير من الجلد الميت على ظهري |
| Sizi ölü deri gibi dökerim. | Open Subtitles | سأقضي عليكم مثل الجلد الميت. |
| Balıklar, açık büfedeki şişman adam gibi ölü deriyi yiyorlar. | Open Subtitles | السمك يتخلص من الجلد الميت مثل الرجل السمين وكل ما يمكنه أكل من بوفيه |