"الجلل" - Translation from Arabic to Turkish

    • Büyütülecek
        
    • Önemli
        
    • Büyük
        
    • Abartılacak
        
    • Büyütecek
        
    • mühim
        
    • Abartacak
        
    • büyütüyorsun
        
    • abartmaya
        
    Seks Önemli ama aynı zamanda Büyütülecek bir şey değil. Open Subtitles ممارسة الجماع امر كبير , وايضا ليس بذلك الامر الجلل
    Taksi çağırıp hava alanına gitsem ne olur sanki. Büyütülecek bir şey değil. Open Subtitles لمَ لا تتركيني أخذ سيارة أجرة إلي المطار فهذا ليس بالأمر الجلل
    Biri bana bu taşın neden bu kadar Önemli olduğunu söylesin artık. Open Subtitles ثمّة من يتعيّن أنّ يشرح ليّ ما الخطب الجلل المُتعلّق ذاك الحجر
    Büyük açıklamayı yaparken yanında olacağız deyince onun unutulduğuna eminim. Open Subtitles أوقن أن تأثير محاولتك ألغاه وعدنا بحضور إعلانها الجلل الآن.
    Bence mezunlar günü arkadaşlarına poponu göstermende Abartılacak bir şey yok. Open Subtitles بالنسبة لي إن مرحكَ مع أصدقائك من الكلية ليس بالأمر الجلل
    Biraz makyaj malzemesi, Büyütecek birşey değil. Open Subtitles والقليل من مستحضرات الزينة ليس بالأمر الجلل
    Büyütülecek bir şey değil. Open Subtitles ولكني كنت أتدرب على السحر ليس بالشئ الجلل.
    O kadar Büyütülecek bir şey değil. Open Subtitles هذا ليس بالأمـر الجلل , تعلـم هذا , صحيح ؟
    İnsanlar ölür. Büyütülecek bir şey değil. Open Subtitles البشر يموتون طيلة الوقت، هذا ليس بالشأن الجلل.
    Epey bir süre kullandım çünkü. Çocuklarım da taşıyor. Büyütülecek bir şey değil. Open Subtitles لأنني كنت أحمله لبعض الوقت والأولاد كذلك, ليس بالأمر الجلل
    Senin için Büyütülecek bir şey olmayabilir. Open Subtitles بالطبع، هذا ليس بالأمل الجلل بالنسبة لك.
    Büyütülecek bir şey yok. Kendin olmalısın. Open Subtitles هذا ليس بالأمر الجلل عليك أن تكون على طبيعتك
    Şey, madem Önemli bir şey değil, neden bana söylemiyorsun? Open Subtitles حسناً, إن كان ليس بالأمر الجلل لماذا لا يمكنكِ إخباري؟
    Hayır,Önemli değil. Unut gitsin. Open Subtitles كلا، كلا إنه ليس بالأمر الجلل إنس الأمر برمته
    Hiçbişey ifade etmek zorunda değil, Yani... .. birine etkileyici gelmek Büyük bişey değil. Open Subtitles ليس من اللازم أن يعني أي شئ كونك منجذب لشخص ما ليس بالأمر الجلل
    Büyük, berbat bir olaydan sonra kim olduğunuzu keşfedersiniz, içinizdekini. Open Subtitles إنه بعد الحدث الجلل, تجد حقيقة شخصك الذي كان دوماً بداخلك.
    Tamam. Abartılacak ne var bilmiyorum. Basit bir DNA testi işte. Open Subtitles أمرك، أجهل ما الجلل بشأنه، فإن هو إلّا اختبار بصمة وراثيّة.
    Evi yönetmesine biz izin veriyoruz, Abartılacak bir şey değil. Çocuk yemek yapıyor, evi temizliyor ve gayet memnun bu durumdan. Open Subtitles ليس بالأمر الجلل ، أنه يطبخ و ينظف ، وربما يمكنني إضافة هذا للأمر أنه سعيد بذلك
    Hayâli bir arkadaşı var. Büyütecek bir şey yok. Open Subtitles لديه صديق تخيلي إنه ليس بالأمر الجلل
    Sanırım o kadar da mühim bir şey sayılmaz bakım elemanlarınızın hiçbir denetim olmaksızın içeriye akması. Open Subtitles اتعلمين انه ليس بالأمر الجلل انك عمال صيانتك يرقصون هنا بدون فحص على الأطلاق
    Sakin ol. Çoğu kişi bunu her gün yapıyor. Abartacak ne var? Open Subtitles اهدأ، فأغلب من يقطن هذا العالم يفعلونها يوميًّا، فأين الجلل من هذا؟
    Niye büyütüyorsun ki? Open Subtitles ما الأمر الجلل في هذا؟
    Evet, Bayan Lyford ile seks yapıyordum ama öylesineydi, abartmaya gerek yok. Open Subtitles أجل، كانت لي علاقة حميمية مع السيّدة (ليفورد) لكنَّه ليس بالأمر الجلل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more