Bu durumda, ya evde oturup televizyon seyretmek istemiş,.. | Open Subtitles | إما أنّها فضّلت الجلوسَ ومشاهدةَ التلفاز |
Onun ofisini seçtin çünkü orada olmak istiyorsun ama onun yanında oturup, umut etmek, bu işi çözmeyecektir. | Open Subtitles | لقد اخترتِ غرفتهُ لأنّكِ تريدين أن تكوني هناك لكنّ الجلوسَ هناك والأمل بالقادم، لن ينجز المرغوب |
Burada oturup konuşuyor olmamı mı diyorsun? | Open Subtitles | ...اتقصد الجلوسَ هنا والقيامَ بحوارٍ ذلكَ الشئ؟ |
Kıçımın üzerine oturup bu seçimi Sally'nin kazanmasına izin veremem. | Open Subtitles | لا استطيع فقط الجلوسَ على مُؤَخرتي (وأُسلم الانتخابات الى (سالي |