"الجميل في" - Translation from Arabic to Turkish

    • güzelliği de
        
    • güzel yanı
        
    • en güzel
        
    • güzel bir
        
    İşin güzelliği de burada. Herkes merak ediyor. Open Subtitles ذلك هو الجميل في الامر الكل يتسائل عن ذلك
    Kendi spor aletlerinin olmasının güzelliği de bu. Open Subtitles هذا الجميل في أن تحصل على الجيم الخاص بك.
    Bu anlaşmanın güzel yanı aşırı şişkin emeklilik fonu. Gekko oradan yetmiş milyon dolar kazanacak. Open Subtitles الجميل في هذه الصفقة هو تمويـل الراتب التقـاعدي
    Ama günbatımlarının güzel yanı eşsiz olmaları. Open Subtitles لكن هذا هو الجميل في الغروب، كل مرة مختلفة عن غيرها
    Yani, hayatım boyunca ne olacağını bilmedim... ...ve bu da işin en güzel kısmıydı. TED خلال مشوار حياتي لم أعرف قط مالذي سيحدث وهذا هو الجزء الجميل في الموضوع.
    Ayrıca burada güzel bir yüz görmek bana iyi geliyor. Open Subtitles بالإضافة إلى أنه يفيدني أن أرى وجهها الجميل في المكان.
    Ve kameranın güzelliği de budur. TED وذلك كان الشيء الجميل في الكاميرا
    Olayın güzelliği de burada. Open Subtitles هذا هو الأمر الجميل في علاقتنا.
    Buranın güzelliği de bu. Open Subtitles هذا هو الجميل في هذا المكان.
    Baksana güzelliği de burada işte! Open Subtitles هذا الجميل في الأمر
    - İşin en güzel yanı bu zaten. Open Subtitles هذا هو الأمر الجميل في هذه العملية، لا يوجد أي نظام أمني
    Köle işinin güzel yanı ne istersem alabiliyor olmam. Open Subtitles الشئ الجميل في عبيد العمل أنهم يفعلون أي شئ أريده
    Ama güzel yanı, bir daha görüşmeyeceğiz. Open Subtitles هذا غير مريح جدًا لا ، لا ، لكن الجميل في الأمر
    Fakat buharlaşmanın güzel yanı suyu filtre etmesi ve biz de içebiliyoruz. Open Subtitles الشيء الجميل في عملية التبخر إنها تنقي الماء فيكون بوسعكِ شربه
    'Dünyadaki en güzel şeyi kaybettim. ' Open Subtitles ' فَقدَت ألكثير الشيء الجميل في العالمِ '
    Haçlı Seferinin en güzel tarafı, son derece tehlikeli olması. Open Subtitles الجزء الجميل في الحروب الصليبية هو أنها خطرة للغاية
    Bir sonraki sahnede güzel bir mercan tabanı göreceksiniz. Ve böyle bir yerde bir ahtapotun TED في المشهد التالي سترون المرجان الجميل في القاع وترون أن الأخطبوب واضح بسهولة
    Seni güzel bir düş gibi unuturdum. Open Subtitles سأنسخ هذا الوجه الجميل في مخيلتي و اهرب من هنا
    Uzun yıllar yaşayacaksın ve yaşlı bir kadın olacaksın, ...ve bu sayede duvarında her zaman güzel bir şey duracak. Open Subtitles ستعيشين لسنوات ٍ عديدة و ستصبحين امرأة متقدمة في السن من الجميل في تلك اللحظة أن يكون لديك ِ شيء يليق بحائطك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more