Töreni profesyonelce yönetirdi her türlü cenaze işinde çok başarılıydı. | Open Subtitles | أدار الجنائز كمحترف أيّ جانب في عمل الجنائز كخطابات التأبين |
Ailesi tarafından alınmayan bütün kişisel eşyaları cenaze evine gönderilecek. | Open Subtitles | كل المتعلقات الشخصية ترافق الجثة لدار الجنائز مالم تأخذها العائلة |
Ayrıca, mesleğimin bir diğer getirisi de şehirdeki tüm cenaze evi müdürlerini tanımak. | Open Subtitles | واحدة من الجوانب المريبة لوظيفتي أنه علي المعرفة بكل منظمي الجنائز في المدينة |
Cenazeler samimi görünmek için mükemmel bir fırsattır. | Open Subtitles | تقدم الجنائز فرصة مثالية لتظهر الاخلاص. |
Ayinlerde bir ses. cenazelerde başka bir ses. | Open Subtitles | في التعميد تستخدم صوت معين وفي الجنائز تستخدم صوت آخر |
cenazelerden hoşlanmam. | Open Subtitles | اكره الجنائز المقامة في البيوت |
Eğer varoluş ve ölümlü olduğumuz gerçeği moralinizi bozmuyorsa bile, mevcut cenaze işlerimiz durumu bozacaktır. | TED | فإذا لم يكن الوجود وحقيقة فنائنا مصدر إحباطٍ لكم، فإنَّ حالنا الراهن فيما يخص ممارسات الجنائز كفيل بذلك. |
Martin! Bayan Colbert'ı cenaze kaldırıcının yerine götürmeni istiyorum. | Open Subtitles | مارتين أريدك أن تأخذ السيدة كولبيرت إلى دار الجنائز |
Burası Diriliş cenaze Evi 21702 East Central. | Open Subtitles | القيامة لتجهيزات الجنائز في شارع 21702 المنطقة المركزية الشرقية |
Amerika'da cenaze törenleri İngilizce olur. | Open Subtitles | تَعْرفُ، في أمريكا، الجنائز في اللغةِ الإنجليزيةِ. |
Hepimiz cenaze törenlerinde çalışmak isterdik, çünkü ücreti 3 dolardı. | Open Subtitles | كل شخص أراد عمل قداسات الجنائز منذ أن أصبح أجر المتضمن الجنائزى 3 دولارات |
Hey, bunun geçerliliği bitmeden cenaze evine gidelim.. | Open Subtitles | لنأخذ هذه لدار الجنائز قبل أن يغيروا رأيهم |
İnsanları yatay biçimde taşıyabilen tek araç cenaze arabasıydı. | Open Subtitles | عربات الجنائز كانت الوسيلة الوحيدة لنقل المصابين. |
Sizin işiniz cenaze törenleri değil vaftiz törenleri olmalıydı. | Open Subtitles | أنت لا يجب أن تعمل في الجنائز وإنما في التعميد. |
Bu yüzden cenaze evi yerine morga getirmişler. | Open Subtitles | لذلك أحضروه إلى المشرحة بدلاً من أخذه لدار الجنائز |
Saat gece 2:00 idi ben de cenaze işi için sabah aramaya karar verdim. | Open Subtitles | ،كان هذا في الساعة الثانية صباحاً لذلك قررت الإنتظار حتى الصباح لأتصل بدار الجنائز |
Tatiller, düğünler, Cenazeler kaçırdım. | Open Subtitles | اشتقت للعطلات، الأجازات، حفلات الزفاف، الجنائز. |
Cenazeler dışındaki bütün merasimleri de onlar yönetiyor. | Open Subtitles | التي ترأس كل الطقوس بإستثناء الجنائز |
Ne doğum günleri, ne düğünlerde. Sadece cenazelerde. | Open Subtitles | لا في أعياد الميلاد، و لا في أعراس الزواج فقط في الجنائز |
Turk bekle. İnsanlar hergün cenazelerden kovulurlar. | Open Subtitles | "ترك"، انتظر، يُطرد الناس من الجنائز كل يوم. |
cenazelere gidiyordum, fakat hakkında çok şey söylenebilecek, uzun yıllar yaşamış saygı değer bayanlar ve adamlar değildi. | TED | وكنت أقوم بإجراء الجنائز ولكن ليس لأمهات أو آباء عاشوا حياة طويلة وهناك الكثير يمكنك التحدث عنه. |
Hapisteydim, oradan cenazeye gitmeye izin vermiyorlar. | Open Subtitles | لقد كنت في السجن, انهم لا يسمحون لأحد بحضور الجنائز |
Cenazeleri düşünüyordum, bize ne kadar çok seks yapmayı istettiklerini. | Open Subtitles | كنت أفكر بشأن الجنائز وكيف أنها غالبا تجعلنا نرغب بالجنس |
cenazede insanlara ne denir hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | لا أعرف أبداً ما يجب قوله للناس في الجنائز أنا أيضاً، أنا مريع |