Genç Çekirge Faresi... kapının ötesindeki herhangi bir tehlikeden habersiz. | Open Subtitles | لا يعلم صغير فأر الجندب شيئًا عن الأخطار وراء بابه |
Civardaki pirinç tarlalarında sürüyle kurbağa, Çekirge fare ve köstebek bulunur. | Open Subtitles | لقد كان هناك الكثير من الضفادع و الجندب و الفاران و القنفذ حول حقول زراعة الارز و حوليها |
Çok doğru Çekirge, ama bence fazla güzel. | Open Subtitles | على وجه التحديد ، الجندب ، ولكن قليلا جدا لطيف. |
Söyle bakalım Cırcırböceği, neymiş zayıflığı? | Open Subtitles | و الآن أخبرني أيّها الجندب ما هي نقاط ضعفه؟ |
Henry, Cırcırböceği Jiminy bir Cırcırböceği ve vicdandı. O olduğumu hiç sanmıyorum. | Open Subtitles | الجندب (جيمني)، كان جندباً، كان ذا ضمير، و مستبعدٌ أن أكون مثله. |
Tatlim, sanirim o konusan Grasshopper'di. | Open Subtitles | عزيزي أظن ذلك الجندب هو من يتكلم |
Çekirge bütün yıl boyunca kış için toprağa meşe palamudu gömmüş bu sırada ahtapot kız arkadaşıyla televizyon izliyormuş. | Open Subtitles | طيلة السنة، أخذ الجندب يدفن البلوط من أجل الشتاء، بينما عاش الأخطبوط على نفقة صديقته وأخذ يشاهد التلفاز. |
Çok az konuşarak çok şey söyleyebilirsin, küçük Çekirge. | Open Subtitles | يمكنك قول الكثير جدا بــقول القليل جدا أيتها الجندب الصغيــر |
Hikayedeki Çekirge gibisin. Bugün için yaşıyorsun, iyi vakit geçiriyorsun. | Open Subtitles | أنتي مثل الجندب في القصه يعيش لهذا اليوم يحصل على وقت مرح |
Bir Çekirge Faresi canlı mayın tarlasında parmak uçlarında yürüyor. | Open Subtitles | يسير فأر الجندب بحذر عبر حقول ألغام حيّة |
İşte bu anlar, Çekirge Faresi' nin içinde girişim zamanının doğduğu anlardır. | Open Subtitles | هذا هو الوقت الذي تخرج فيه فئران الجندب منذ ولادتها |
Sonoran Çölü'nde yavru Çekirge faresi dışardaki ilk gecesini geçiriyordu. | Open Subtitles | في صحراء سونوران الفأر الجندب الصغير يواجه أول ليلة له في الخارج لوحده |
Öğrenmeye başladın bile Çekirge. Geçin şöyle oturun. | Open Subtitles | أنت تتعلم بالفعل ، أيها الجندب هيا فلتجلسوا. |
Tabii. O Cırcırböceği Jiminy'nin en yakın arkadaşı, Marco da senin. Henry. | Open Subtitles | طبعاً، فـ (جيبيتو) أعزّ أصدقاء الجندب (جيمني)، و (ماركو) أعزّ أصدقائك. |
Tabii bu Cırcırböceği elbet cırlayacak. | Open Subtitles | لكنّ هذا الجندب سوف يسقسق |
- Cırcırböceği konusunda suçu bana yıktın. | Open Subtitles | لفّقتِ تهمةً لي بقتل الجندب |
Çünkü benim Cırcırböceği Jiminy olduğumu düşünüyorsun. | Open Subtitles | لأنّكَ تحسبني الجندب (جيمني). |
- Peki, simdi tek ihtiyacim Grasshopper ile bulusmadan önce Lalita içtigimden emin olmak. | Open Subtitles | أن لدّي لاليتا قبل أن أقابل الجندب |
Karınca çok çalışkanmış ve ağustos böceği çok tembelmiş. | Open Subtitles | النمله كانت تعمل بجد الجندب لم يكن يعمل كان يحب أن يغني وينام |
Toplayabildiği kadar erzak toplamış ve kış gelip çattığında karıncanın her şeyi varken ağustos böceği açlıktan ve soğuktan ölüyormuş. | Open Subtitles | وقامت بتوفير كل ما حصلت عليه وعندما اتى الشتاء الجندب كان يموت من البرد والجوع بينما النمله كانت تمتلك كل شئ" |
"Dev Adam" ve "Çekirgezorus"tan öğrendiğimiz bir şey varsa radyasyonun nesneleri acayip hızlı büyüttüğüdür. | Open Subtitles | تعلمنا شيئاً مهماً من فيلم "الرجل المذهل العملاق" و"الجندب" وهو أن الإشعاع يجعل الأشياء تنمو بشدة بسرعة شديدة |