"الجودو" - Translation from Arabic to Turkish

    • Judo
        
    • judocu
        
    • judoda
        
    Judo fırsatları değerlendirmedir, rakibinin enerjisini yakalayıp onu bir şekilde kullanmaktır. Open Subtitles ‫الجودو يدور حول استغلال ‫والتقاط طاقة خصمك ‫واستخدامها، بطريقة أو بأخرى.
    Aktif bir sosyal hayatım var... Judo, boya savaşı filan. Open Subtitles لد عشت حياة مفعمة بالنشاط الجودو ، و البينت بول
    Geçmişte Judo eğitimi almıştım. TED كنتُ قد حظيتُ ببعض تدريب الجودو من قبل.
    Çok sık yaptığımız şeylerden biri de Judo. Open Subtitles .واحدة من الأشياء التي نفعلها كثيرا الجودو
    Seni korkutmak istemem ama judocu adalelerini öpüp ellerini ovuşturuyor. Open Subtitles انا لا اريد تحزيرك ولكن رجل الجودو يقبل عضلاته ويلف يده بشريط
    -Seni uyarmalıyım. Judo biliyorum. -Ve Tekvando. Open Subtitles يَجبُ أَنْ أُحذّرَك بأنّني أَجيد الجودو و التايكوندو
    Judo, aikido, tekvando, hapkido, karate dallarındaki teknikleri sergileyecek uzmanlarımız var. Open Subtitles عِنْدَنا عرض ذو خبرة في تقنيات الجودو , ايكيدو تايكوندو هابكيدو ز الكاراتية
    Doğru dürüst gerilmeden Judo yapmayız. Open Subtitles نحن لا نلعب الجودو بدون عمل تمرينات الاستطالة
    Hiçbir zaman bir kadına vurmam, ve 8 sene Judo eğitimi aldım. Open Subtitles انا لم اضرب امراة قط وقد تدربت 8 سنوات على الجودو
    O Judo kupası abimin favorisiydi. Judoyu zevk alarak yapardı. Open Subtitles أخي يحب جائزة الجودو التي حصل عليها كثيراً انه يحب الجودو جداً
    Seni uyarıyorum. Matematik Kampı'nda Judo şampiyonuydum ben. Open Subtitles أنا أحذرك أنني كنت بطل الجودو في مخيم الرياضيات
    Japonların Judo'su gibi farklı bir yaklaşım, ...ama rakibinizi tutmanıza gerek yok. Open Subtitles حينها سيصبح نهج مختلف، مثل "الجودو" اليابانيّة. لا داعي للإبقاء على خصمك.
    Japonların Judo'su gibi farklı bir yaklaşım, ...ama rakibinizi tutmanıza gerek yok. Open Subtitles حينها سيصبح نهج مختلف، مثل "الجودو" اليابانيّة. لا داعي للإبقاء على خصمك.
    - Okuldan sonra Judo yapardım. Birinci sınıfta. O zamanlar görecektin. Open Subtitles ،مارست الجودو بعد المدرسة .الصف الأول، كان يجب أن تراني
    Bir de, onu yere sermek için bir Judo vuruşu kullandığınızı okudum. Open Subtitles أيضاً، سمعت أنك استخدمت اسلوب الجودو لتضريه على وجهه وتسقطه أرضاً
    Judo ya da başka bir dövüş sanatı biliyor musunuz? Open Subtitles هل تُتقن الجودو أو فن آخر للدفاع عن النفس؟
    Hayır ama ben Judo'da ustalaşmıştım. Beden Eğitimi Koleji'nde. Open Subtitles لا، لكن أنا تخصصي في الجودو في كلية التربية الرياضية
    İçinde Judo, boks, karate, tekme, yumruk, tokat var. Open Subtitles انها الجودو والملاكمة والكاراتيه واللكمات والركلات والصفعات.
    - Okuldan sonra Judo yapardım. Birinci sınıfta. Open Subtitles كنت أمارس الجودو بعد المدرسة، في المرحلة الأولى.
    Plakasında şu yazıyor: "judocu." Open Subtitles مكتوب على ارقام لوحته رجل الجودو
    Yetenekli bir CIA yetkilisi olmasının yanında judoda dünya şampiyonu. Open Subtitles كما يشاء القدر أنها إحدى بطلات العالم في الجودو.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more