Kodlama, araştırma. Bu casusluk oyunları kendi kendini yazmıyor ya. | Open Subtitles | وضع الأكواد والأبحاث، لا يمكن لألعاب الجوسسة هذه كتابة نفسها. |
Uzmanlık alanı düşman surlarının ardında casusluk, sabotaj ve keşif. | Open Subtitles | مُختص في الجوسسة و الأعمال التخريبية, و الاستطلاع خلف خطوط العدو |
Yani, Afkhami ne zaman casusluk işiyle alakalı biriyle görüşse telefonunu bu soketlerden birine bağlıyormuş. | Open Subtitles | لذا، حينما يريد أفخامي الاتصال مع أي شخص متعلق بعمله في الجوسسة يربط هاتفه مع إحدي هذه الوصلات |
casusluk suçundan Kanada, Amerika ve Britanya'da aranıyor. | Open Subtitles | . وبريطانيا العظمى بتهمة الجوسسة . إذا لقد حصلنا على جاسوس |
Görüyorsun ya burada oynadığımız casusluk oyunu tek taraflı olmak zorunda değil. | Open Subtitles | أترين... لعبة الجوسسة التي نلعبها هنا لا ينبغي أن تكون من جانب واحد |
casusluk dünyasına girdiğini hatırlatmak isterim. | Open Subtitles | أذكّرك، لقد دخلت عالم الجوسسة |
casusluk. | Open Subtitles | الجوسسة. |
casusluk olayları. | Open Subtitles | أمور الجوسسة. |
casusluk. | Open Subtitles | الجوسسة. |