Bunu unutabilirsin şimdi çünkü yanında daha nefis bir cevher duruyor. | Open Subtitles | انسى كل ذلك امامك تلك الجوهره الرقيقه بجانبك |
Destan, böyle bir cevher odanda bekliyor olursa, daha az risk alırsın. | Open Subtitles | أما أنت فستكون محظوظ لو أنارت هذه الجوهره غرفتك |
- mücevher, Prenses Dala'nın yanında mı? | Open Subtitles | أعتقد أن الأميره دالا لديها تلك الجوهره معها. |
Kübra Balık, uyuştucu halkandaki mücevher duruşma için Avrupa'dan buraya iade edildi. | Open Subtitles | الجوهره الكبيره في عصابة تهريب المخدرات خاصّتك تم تسليمه من أوروبا للمثول للمحاكمه |
Sör Charles'ın mücevheri çalmasını önlemeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نتأكد أن سير تشارلز لن يسرق الجوهره. |
Anladığım kadarıyla Prenses Dalla mücevheri yanıonda bulunduruyor. | Open Subtitles | أعتقد أن الأميره دالا لديها تلك الجوهره معها. |
Şimdi 1800'lü yıllarda bir kadın bir canavarın tasmasına uyan mücevhere sahip. | Open Subtitles | والآن هناك امرأة من الثمانيمائيات والتى كانت بحوزتها تلك الجوهره والتى تتناسب مع طوق وحش؟ ماذا؟ |
mücevher villada mı? | Open Subtitles | أعلم أن الجوهره داخل الفيللا _. |
Sanırım mücevher burada, villada. | Open Subtitles | أعلم أن الجوهره داخل الفيللا _. |
Dr. Jones la olan o filmi hatırlayın, bütün o haritası odası sopasıyla birlikte ve küçük kırmızı ışın yansıtan mücevher? | Open Subtitles | (أتذكرواذلكالفيلمللدكتور(جونز، غرفه الخريطه بأكملها والتى كان بها... .. الصولجان و الجوهره الحمراء الصغيره... |
mücevheri. | Open Subtitles | انها الجوهره |
Kabzadaki mücevhere basınca anlarsın. | Open Subtitles | إضغط الجوهره التي في مقبضه و ستري |
Kabzadaki mücevhere basınca anlarsın. | Open Subtitles | إضغط الجوهره التي في مقبضه و ستري |