Güvenlik görevlisi yanında geçen adambı burada gördüğünü söyledi. | Open Subtitles | إذاً هنا قال الحارس الأمني بأنه عبر من خلاله |
- Bunu çözmeye çalışıyoruz. Lobideki Güvenlik görevlisi ve kapı görevlisi ölmüş. Ateş edenin kimliği belirsiz. | Open Subtitles | نحاول اكتشاف ذلك، مات الحارس الأمني والبواب دون فكرة عن الفاعل. |
Güvenlik görevlisi iyi duruyor. Saat de yardımcı oluyor. | Open Subtitles | الحارس الأمني يبدو ملائماً و الساعة تساعد أيضاً |
Sid, güvenlik görevlisine sıkılan kurşunu tespit etti. 38 kalibrelik. | Open Subtitles | سيد " إستخرج الرصاصة من الحارس الأمني " إنها عيار 38 |
Kocası korkup eline geçirdiği Quinn'in çekiciyle güvenlik görevlisine saldırmış. | Open Subtitles | جن جنون الزوج فهاجم الحارس الأمني بالسلاح الوحيد الذي تمكن أن يجده. مطرقة "كوين". |
Binanın, güvenlik görevlisini duygulandırdığını görebiliyordum ve bu mimarinin insanı duygulandırma kapasitesi vardı. | TED | لقد استطعت أن أرى أن الحارس الأمني قد تأثر بهذا المبنى وأن تلك الهندسة لها تلك القدرة على تحريك المشاعر |
Bir gün, güvenlik görevlisinin, elini beton duvarda gezdirdiğini gördüm. | TED | في يوم ما، رأيت الحارس الأمني يمرر يده قبالة الجدار |
Güvenlik görevlisi silahını ateşledikten sadece saniyeler sonra oluyor | Open Subtitles | هذه فقط بلحظات بعد قيام الحارس الأمني بأطلاق النار |
Luis Vargas, iki gece önce öldürdüğün Güvenlik görevlisi. | Open Subtitles | لويس فارغاس، الحارس الأمني قتلتَه قبل ليلتين وتسببت في الإنقطاع |
Güvenlik görevlisi de kayıp ve tüm güvenlik sistemi de devre dışı bırakılmış. | Open Subtitles | الحارس الأمني مفقود أيضاً والنظام الامني برمتهِ تم تعطيله |
Veya orada yabancı para birimiyle gazoz alan Güvenlik görevlisi. | Open Subtitles | أو الحارس الأمني الذي هناك يشتري صودا بعملات أجنبية. |
Doğru. Doğru. Güvenlik görevlisi demişti. | Open Subtitles | هذا صحيح، الحارس الأمني أخبرنا بهذا |
Konteynır sahasında onu tanımlayan Güvenlik görevlisi ifadesini geri çekti. | Open Subtitles | الحارس الأمني الذي تعرف عليه... تراجع عن أقواله. |
Güvenlik görevlisi emekli Deniz Topçu Çavuşu; | Open Subtitles | الحارس الأمني متقاعد رقيبفيقنصالبحرية"دينيس مارتن " إنه حالياً |
Güvenlik görevlisi beni durdurmaya çalıştı ama Desi beni içeri aldı. | Open Subtitles | الحارس الأمني حاول ان يوقفني لكن " ديزي " أدخلني |
Güvenlik görevlisi durumu fark etti. | Open Subtitles | وعلم بذلك الحارس الأمني |
Biri, güvenlik görevlisine Carter'ın silahını ve telefonunu almasını söyledi, sonrada onu ölürdü. | Open Subtitles | (جاين). أحدهم أمر الحارس الأمني أن يأخذ مُسدّس (كارتر) وهاتفه ومن ثمّ يقتله. |
İki saattir hareket etmeyen bir otobüse yetişmek için koşan kadın ya da dövizle soda almaya çalışan güvenlik görevlisine ne demeli? | Open Subtitles | أو تلك السيّدة الني كانت تركض لتلحق بالحافلة التي لم تغادر لساعتين. أو الحارس الأمني الذي هناك يشتري صودا بعملات أجنبية. |
Ne düşündüğünüzü bilmiyorum ama güvenlik görevlisini ben öldürmedim. | Open Subtitles | أنظر , أنا لا أعرف بماذا تفكر لكنني لم اقتل الحارس الأمني |
güvenlik görevlisinin silahından bir şey çıktı mı? | Open Subtitles | هل وجدت شيئاً عن سلاح الحارس الأمني ؟ لا تطابق مع الشظية |