"الحاله" - Translation from Arabic to Turkish

    • durumda
        
    • durum
        
    • durumu
        
    • halde
        
    • duruma
        
    • Öyleyse
        
    • vakada
        
    • olayda
        
    • Sevkiyata
        
    Bu durumda onları tam tersi işlev yapmaları için mi programladın? Open Subtitles وفي هذه الحاله .. أعتبرك قمت ببرمجتها وهي تصدر ردات عكسية؟
    Sivillerin bundan haberi olursa paniğe kapılırlar, bu durumda onları suçlayamam. Open Subtitles عندما يعلم المدنيون عن هذا سيخافون و بهذه الحاله لن ألومهم
    Lorenzo, bu onun yeğeni. durum tam tersi olsaydı, anında burada olurduk. Open Subtitles لورينزو , انه ابن اخته , اعكس الحاله سنكون هناك في لحظه
    Denizaltı muharebe pozisyonu. durum 1. Herkes savaş yerlerine. Open Subtitles ترفع الحاله إلى درجة الإستعداد الأولى الجميع إلى مواقعهم القتاليه
    -Bugün,Edmundo Dantes'in durumu tümdengelim usavurmayı yerine getirmek için mantık felsefesini göreceğiz Open Subtitles ادموند , درس اليوم , سوف يكون فى فلسفه المنطق دعنا نشغل عقولنا ببعض التفكير الاستنتاجى لتلك الحاله لادموند دانتيس
    Peki, o halde aynı anne elinin sıcacık okşaması gibi. Open Subtitles اوه, في هذه الحاله انه كلمسة دافئة من يد الأم
    Broadway ve Marcy'deki duruma bakarsak bu politik olarak elverişli. Open Subtitles في ضوء الحاله في مفترق برودواي ومارسي انه مفيد سياسيا
    Ben iyi olduğumu biliyorum, ama size bir şey diyeyim. Böyle bir durumda her göz üzerimizde olur, diller tutulurdu. Open Subtitles اعلم اني عظيم هل يمكنني اخبارك شيئا؟ في هذه الحاله كل الرؤس يجب ان تنجني كل لسان يجب ان يعترف
    Kurnazlık ve zekayla yoğrulursa eğer ki bu durumda öyle değil. Open Subtitles يتطلب الامر شخصاً ذكياً وخبيراً وفي مثل هذه الحاله.. لن ينفعني
    Ama bu durumda hastanın bağımlı olduğu ilaç değildir. TED لكن في هذه الحاله ليس المريض هو الذي يعتمد علي العلاج
    Paranın özellikle bu kısmı sigortalanmış durumda. Open Subtitles كما تري,هذه الحاله شحنة المال كان مؤمن عليها
    Bu durumda,hiç bir şey beni zalim biri olduğumu düşünmenden daha çok üzemez. Open Subtitles في تلك الحاله لاشئ يؤلمني أكثر من ظنك علي انني وحشا
    Bilirsin, bu tür durumda hiz genelde kötü birsey olarak bilinir. Open Subtitles تعرفين انه السرعه .. تتسبب في حدوث شئ سئ في هذه الحاله
    durum oldukça karışık, ancak şu ana kadar bildiklerimizin burada bir özeti var. Open Subtitles الحاله فوضويه ولكن يوجد هنا ملخص لما نعرفه حتى الآن
    Bu durum tam dikkatini gerektiriyor. Open Subtitles تتطلب هذه الحاله انتباهه الكامل انظر يجب ان استشيره اولاً
    Eğer durum buysa, neden bizimle temas kurmaya teşebbüs etmedi? Open Subtitles إذا كانت هذه هى الحاله , فلماذا حتى الأن لم تحاول الإتصال بنا ؟
    Pekala, herkes sakin olsun, durumu kontrol altına alacağız. Open Subtitles لا بأس ايها الناس فقط اهدأو سوف نتحكم بهذه الحاله
    Kesinlikle, Jane'in durumu nasıl? Ne olacak? Open Subtitles ،و بالطبع كانت تلك الحاله مماثله لحالة إبنتنا كيف جرت العمليه؟
    Ayrıca bu halde araba kullanmama izin vermek, sorumsuzluk olurdu. Open Subtitles و تصرفك لن يكون مسؤلاً لو تركتني أقود بهذه الحاله
    Bunu duydum, John. Duydum. Ama bu duruma uyduğunu sanmıyorum. Open Subtitles انا سمعت هذا , جون , انا سمعته ولكنى لا اعتقد انه لا ينطبق على هذه الحاله
    Öyleyse, Ekselansları, sizi bu akşam dağ evinde akşam yemeğine davet ediyorlar. Open Subtitles في تلك الحاله .. صاحبة السمو أمرتني... أن أدعوك على العشاء ...
    Bu vakada ise netice, New Jersey'de sahibi çıkmamış bir ceset oldu. Open Subtitles وفي هذه الحاله كانت النتيجه جثه لا يطالب بها أحد في نيوجيرسي
    Kusursuz bir holografik değişim cihazı, bu olayda Albay O'Neill'ı kopyalayan bir cihaz. Open Subtitles الأداة قادرة على إنشاء تمويه هولوغرافي ثلاثي الأبعاد دقيق في هذه الحاله , قلدت صورة الكولونيل اونيل
    Sevkiyata girmek için, Emir'e ulaşmak için. Open Subtitles كى تنتقلى داخل الحاله, عليكٍٍٍ _

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more