"الحاليه" - Translation from Arabic to Turkish

• şimdiki
• anki

şimdiki dava 13 yıl önceki davayla çok benzerlik gösteriyor.
القضيه الحاليه مشابهه جدا للحادثه التى وقعت منذ 13 عاما

Kız arkadaşım ölü bir adamla seviştikten sonra şizofren oldu, ve şimdiki kız arkadaşım 36 çükü ağzına aldı.
حبيبتي السابقه مشلولة الأحساس بعد مضاجعتها لرجل ميت وحبيبتي الحاليه قامت بلعق 36 قضيب

Mars'tan gelen bu uçan daireler şimdiki hızlarıyla 16 saat içinde... dünyanın yörüngesine girecek.
هذه الصحون الطائره قادمه من المريخ .وبسرعتهم الحاليه سيدخلون مدار الارض فى خلال 16 ساعه

Fakat şu anki durumumda hala tamamlanmamış haldeyim. Tüm yaşayan canlılarda –
لكن في حالتي الحاليه ما زلت ناقص واحتاج الى عمليات الحياه الاساسيه

Onun gibi birisi için suçlu hissetmeye zamanın varsa git şu anki olaylardan herhangi birini çözümle.
ان كان لديك وقت لتشعر فيه بالذنب على شخص كهذا اذهب افضل وحل واحدة اخرى من القضايا الحاليه

Darling Holding'deki şimdiki ve gelecekteki tüm payını elinden al.
شريط لجميع المخزونات الحاليه والمقبله لشركات دارلينج

Şimdi, sen onun eski ortağısın, ve sen de şimdiki ortağı.
الان انت شريكه القديم وانتي شريكته الحاليه

Prof. Starkman'ın şimdiki asistanı.
انها مساعدة الأستاذ ستارك مان الحاليه

Sözüm şimdiki şirketten dışarı, tabi ki.
الشركه الحاليه استثنت هذا بالطبع

şimdiki asistanı Elizabeth McGuire.
"مساعدته الحاليه هى "اليزابيث ماك جواير

şimdiki kız arkadaşım Angela ile çıkmaya başladığımda hafta sonu için gittiğimiz Atlantic City'ye kadar geldi.
عندما بدأت بمواعدة صديقتي الحاليه (أنجلينا) ظهرت في اتلانتيك سيتي حيث كنا ذاهبين لقضاء عطلة نهاية الأسبوع

- şimdiki iddialarla sınırlı kalın Bay Bull.
- دعك في الاتهامات الحاليه يا سيد بول

Yukarıdan ulaşmak imkansız görünüyor ama bu eski haritaya bakıp, ...Wheal Leisure'ın şu anki kazılarıyla karşılaştırırsanız Trevorgie yönüne doğru oldukça yol almış olduğumuzu görürsünüz.
من المستحيل الوصول اليها من قريب لكن اذا نظرتم لهذه الخريطه القديمه وقارنوها بالخريطه الحاليه لأصول ويل ليشر

Şu anki düşüncemize göre, katil çok sayıda mantardan mikotoksin çıkardı sonra da onu ölümcül hale getirebilmek için konsantre etti.
نظريتنا الحاليه هيا أن القاتل أخرج سموم فطرية من عدد كبير من الفطر وركزهم فى بعض لينتج جرعه مميته

Şu anki durumları muhtemelen onları çarpışmadan korumuştur.
حالتهم الحاليه ربما حمتهم من الإصطدام

Pekâlâ, şu anki şirket hariç.
حسناً , الشركه الحاليه أستُثنيت