Ve bu yardım gecesine katkıda bulunmaya. | Open Subtitles | والمساهمة في هذا الحدث الخيري المهم جداً |
Haftaya polis teşkilatının yarısı yardım kampanyasının başlangıç vuruşu yapmanı izlemek için burada olacak. | Open Subtitles | نصف وحدة شرطة هاواي ستكون في الخارج هنا من أجل الحدث الخيري الأسبوع القادم، لمشاهدتك تضرب كرة الغولف من كومة الرمل |
Haitili çocuklar yararına düzenlediğiniz bu yardım gecesi için, size ve ailenize müteşekkirim. | Open Subtitles | أشكرك أنت ووالديك على الشراكة في إستضافة " هذا الحدث الخيري لأطفال " هاييتي |
Sabaha Tree Hill'de olabilmek için, Atlanta'daki hayır gecesinden erkenden ayrılmıştık. | Open Subtitles | غادرنا ذلك الحدث الخيري في "أطلنطا" مبكراً للعودة لـ"تري هيل" صباحاً |
Fakat bilmediğiniz şey şu Uzun süre bu hayır etkinlikleri benim için yılın olayı olmuştu | Open Subtitles | ولكن ما قد لا يعرفه هو أن لفترة طويلة، هذا الحدث الخيري و _ تسليط الضوء على سنتي. |
yardım kampanyasındaki konuşmamın üzerinden geçmem gerek. | Open Subtitles | -هناك فيل مطلوق في المبنى -كنت أحتاج إلى الذهاب للقيام بخطابي في الحدث الخيري |
Yarın akşam katılacağım yardım etkinliğine dikkat çekmek istiyorum Castillo Koyu' nu kurtarmak için. | Open Subtitles | أريد أن اذكر هذا الحدث الخيري الذي سأحضره مساء الغد للحفاظ على "خليج كاستيو". |
Speedway'de yapılan o yardım etkinliğinde mi? | Open Subtitles | الحدث الخيري على الطريق السريع؟ |
Tamam, yardım etkinliğini kendi başıma yapacağım. | Open Subtitles | . حسناً ، سأقوم بفعل الحدث الخيري لوحدي |
Eski dostum Arty sağ olsun, yardım amaçlı bir maç tertip etti. | Open Subtitles | صديقي القديم (آرتي ستوك) أقام هذا الحدث الخيري لقضية جيدة نخب الأساطير. |
Aynı zamanda şu yardım balosunda bana Hakim Silverman'ı da verdi. | Open Subtitles | لقد أوصلني أيضاً للقاضي (سيلفرمان) عن طريق الحدث الخيري الذي كنا به اسمع, لقد أجريت بحثاً عنه |
Ve Annie, Liam ve Ivy yardım gecesindeler. | Open Subtitles | و(آني) و(ليام) و(آيفي) في الحدث الخيري. |
Antonio Castro'nun ortadan kaybolduğu gece katıldığı şu yardım gecesi o kulüpte mi yapıldı? | Open Subtitles | هذا الحدث الخيري الذي حضره (أنطونيو) ليلة إختفائه... هل تمّ إقامته في النادي؟ |
Annie'nin yardım işi için bana ihtiyacı var. | Open Subtitles | (آني) تحتاجني لأساعدها في الحدث الخيري. |
Söylediğim hiçbir şeyi dinlemiyor. Ayrıca Londra'da bir hayır kurumu var. | Open Subtitles | إنها لا تستمع لأيّ أمر اقوله كما أن لديها ذلك الحدث الخيري في (لندن) |
Çocuklar, bu hayır işi Max'in fikriydi, ve şimdi gelmiyor. | Open Subtitles | (إذاً يا رفاق هذا الحدث الخيري كان فكرة (ماكس . و الآن هو لن يأتي |
hayır için Brady'le sekiz raundluk bir maça çıkar mısın diye soruyorlar. | Open Subtitles | ويريدون أن يعلموا إن كنت تريد القتال لثماني جولات مع (برادي) من أجل الحدث الخيري |
David konutumda partiyi yapmak istediğinde hayır diyemedim. | Open Subtitles | عندما طلب (ديفيد) مني إستضافة هذا الحدث الخيري هنا لم أستطع الرفض. |
David konutumda partiyi yapmak istediğinde hayır diyemedim. | Open Subtitles | عندما طلب (ديفيد) مني إستضافة هذا الحدث الخيري هنا لم أستطيع الرفض. |