"الحدس" - Translation from Arabic to Turkish

• sezgi
• önsezi
• İçgüdü
• sezgisel
• sezgiler
• sezgileri
• önseziyle
• önsezileri
• his
• ilham
• sezginin
• Önseziye
• içgüdüyü
• sezgilere
• içgüdüsel

Seni fizik ödevimde kullanmalıyım. sezgi ve çok hassas kızartma duyusu.
يجب أن أستغلّك لهاته الورثة المجنونة الحدس, والإدراك اللاحسّي للبطاطا المقليّة.

Bu çalışmaları hâlen gerçekleştirmekte olduğumuz için, hâlâ çoğunlukla sezgi ve sır alemi içinde çalışıyoruz.
بما أننا لانزال في طور جعل هذه المشاريع حقيقة، إننا لا نزال نعمل بشكل كبير في عالم الحدس و الغموض.

Birçoğumuzun muzdarip olduğu bir önsezi yetersizliğinden bahsedeceğim.
سأقوم بالتحدث عن فشل الحدس الذي يعاني معظمنا منه.

Seni bir davaya verdiğimde, bana önsezi değil, kanıt getireceğinden emin olmak isterim.
عندما أضع لك زمام المبادرة في هذه الحالة، أريد أن تأكد إنكم تحملون لي الأدلة، وليس الحدس.

Değinmek istediğim üçüncü şey de içgüdü.
الآن، ثالث أمر أُريد بلوغه اليوم هو الحدس.

Hem acaip mantıklı hem de gelişmiş üstün, sezgisel hislerle donatılmışsınız..
انك منطقيا تمتلك الشعور المتطور من الحدس

Aldığım hatırı sayılır şey eğitimimi ya da şöyle diyeyim, doğuştan gelen sezgi yeteneğimi kullanacağım.
سأستخدم تعليمي وسنوات دراستي ..الأكاديمية، وبدون الحاجة لذكر حسناً، لنقل أنها: الحدس الهدية الإلهية لي

sezgi, bir şeyi düşünmeden yapmak demektir.
الحدس يعني عندما لا يمكنك اللجوء للتفكير

sezgi sahibi adamlar, gerçek işi onlar yapıyor.
على الرجال ذوي الحدس الداخلي هكذا يكون العمل الحقيقي

"Aritmetik kesinlik"le "geometrik sezgi"yi, Yunan çizimi ile Hint sembollerini; matematiksel düşünmede bugün cebir dediğimiz yeni bir forma ilham vererek birleştirdi.
للوصول للأصول الرياضية اليونانية والهندية تمكّن من دمج الحدس الهندسي بالدقة الحسابية

Bu önsezi bir Tüm görüş miyop noktası dayanmaktadır.
حسناً ، لكن كل هذا الحدس مستند على وجهة نظره

önsezi gibi, bilinçaltından bir yardım çağrısı.
أنه مثل الحدس مثل صرخة طلبا للمساعدة من ضميرك

(Uhrevi müzik) (Hızlanmayla birlikte ses yükseliyor.) Arabalar zamanın, yolun ve yolculuğun, yola çıkmanın ve dönmenin, beklenti ve maceranın ama aynı zamanda zekâ ve karmaşanın, önsezi ve başarının metaforudur
السيارات هي مثال عن الوقت والمسافة والرحلة، وعن الانطلاق والعودة، وعن الترقب والمغامرة، ولكنها في نفس الوقت، مثال عن الذكاء والتعقيد، وعن الحدس والإنجاز البشري.

İçgüdü, Hastings bilinç altımızda yatan gerçeği gösterir genellikle.
الحدس يا ً هيستنغز ً غالبا عند كشف الحقيقة تكون مدفونة على عمق شديد في اللاوعي

Yine de, kuramınızın sezgisel gibi görünüyor.
ولكن مازالت نظريتك تعتمد على الحدس

İşte bu da ''2nd Sight,'' sezgiler üzerine yazdığım bir kitaptan.
اذا, هذه الشريحة من "الحاسة السادسة" كتاب أعددته حول الحدس.

Matematik sezgileri kontrol eder ve yaratıcılığı evcilleştirir.
الرياضيات تسيطر على الحدس و ترعى الابداع

Ama bir de engin bir önseziyle kutsanmıştı.
و لكنه كان موهوباً أيضاً بقدرته العميقة على الحدس

Bir diğer husus da bu tip önsezilerin diğer insanların önsezileri ile bağlanmasını sağlamak; genelde olan budur.
والشيء الآخر هو السماح لأصحاب الحدس هؤلاء للتواصل مع أمثالهم، وهذا ما يحدث غالبا.

İçimde bir his var. Umarım bu sonuncudur. İntikam kokusu mu alıyorum?
أتمنى أن يكون الحدس أفضل من السابق هل أشم رائحة الثأر؟

sezginin bu seviyesi oldukça önemli oluyor.
الآن، هذا المستوى من الحدس يصبح مهم جداً.

Eminim, böyle saçma bir Önseziye dayanarak girişi niçin reddettiğimizi anlayabilirsiniz.
أنا متأكّدة أنّكم تتفهمون برفضنا دخول أيّ شخص كان على أساس هذا الحدس الغريب

Asla içgüdüyü sorgulama.
لا تشكي أبدا في الحدس

Bu gerçekten sezgilere aykırıdır.
فهي فعلاً لا تتوافق مع الحدس.

Belki de içgüdüsel bir şeydir.
نعم ، ولكن لماذا؟ نوع من الحدس البدائي ، ربما