"الحديث معي" - Translation from Arabic to Turkish

• benimle konuşmak
• Benimle konuşmayı
• benimle konuşmaya
• benimle konuşmuyor
• Benimle konuşmaktan
• benimle konuşabilirsin

Bu akşam benimle konuşmak istemeyebilirsin yarın benimle konuşmak istemeyebilirsin öbür gün benimle konuşmak istemeyebilirsin ya da ondan sonraki gün.
ربما لا تريدين الحديث معي الليلة وربما لا تريدين الحديث معي غدا وربما لا تريدين الحديث معي اليوم الذي بعد غد

Ama eğer sen benimle konuşmak istersen, karşıma gelebilirsin.
ولكن إن أردت أنت الحديث معي تعال إلى هنا

Kimse benimle konuşmak istemiyor. Kimse bana bir açıklamada dahi bulunmadı...
لا أحد يرغب في الحديث معي لم يقم أحدهم بشرح الأمر لي

Eve gitmek istemiyorum! Benimle konuşmayı bitirmedim!
لا أريد الذهاب للمنزل لم أنتهي من الحديث معي

Ne olursa olsun... benimle konuşmaya devam et.
ايا كان ما سيحصل لا تتوقفي عن الحديث معي

benimle konuşmak istiyorsa neden evde değildi?
لو كانت تريد الحديث معي لماذا هي ليست في البيت؟

benimle konuşmak isterseniz, okula gelebileceğimi söyledim.
لقد أخبرته أنك لو كنت راغباً في الحديث معي فإنني أرحب بالمجئ للمدرسة.

Şu an benimle konuşmak istemediğini biliyorum, fakat söylemem gereken birkaç şey var.
أعرف أنكِ لا تريدين الحديث معي الان, ولكن هناك ما أود قوله.

Onunla konuşmak istediğimde benim sesim, o benimle konuşmak isterse kulaklarım olacaksın.
ستكون صوتي ..عندما أرغببالحديثمعه. وأذني عندما يختار الحديث معي.

Devalos bir konu hakkında benimle konuşmak istiyor.10:00 civarında gelecek.
يريد ديفالوس الحديث معي عن شيء ما سيحضر في حوالي العاشرة

Eğer benimle konuşmak istemiyorsa, ...sorun yoktur.
حسنا اذا كانت لاتريد الحديث معي فلا يوجد شئ

Biliyorum, benimle konuşmak istemiyorsun ama başka çıkar yol bulamadım.
أعلم أنكَ لا تريد الحديث معي ولكني لا أعرف ماذا أفعل

Şimdi benimle konuşmak istemezsen anlarım ama gerçek şu ki abur cubur getirdim ve kanepeye kıvrılıp ESPN seyredelim diyecektim.
وأنا افهم اذا كنت لاتريد الحديث معي الان لكن الحقيقة هي أتيت ومعي وجبات خفيفة

Bak, kurbanların son yemekleri hakkında benimle konuşmak istemiyorsan sorun değil.
إسمعي، إذا لا تريدين الحديث معي حول وجبة طعام ضحيتنا الأخيرة، لا بأس

benimle konuşmak istememeni anlarım ama ofisinde saklanman biraz aşırıya kaçıyor gibi.
فهمت أنكِ لا تودين الحديث معي ولكن أن تختبئي في مكتبك يبدو أمر متطرف قليلاً

Eğer konuşabilseydin, eminim benimle konuşmak istemezdin.
إذا يمكنك الكلام، أنا متأكّد لن تريد الحديث معي

Eğer benimle konuşmak yerine bunu dinliyorsanız gerçekten iyi bir nedenim vardır.
لو كنت تستمع لهذا بدلا من الحديث معي فلابد ان لدي سبب وجية

Fakat herhangi bir sebepten Benimle konuşmayı nahoş bulursanız lütfen söyleyin.
لكن إذا وجدت أن الحديث معي مزعجًا بأي سببٍ، أفصح عن ذلك من فضلك.

Benimle konuşmayı kesince gittin sandım.
.انتِ توقفت عن الحديث معي ظننت أنكِ رحلتي

Aslına bakarsan, bir on dakika benimle konuşmaya ne dersin?
في الحقيقة ، هل تمانعين في الحديث معي لعشر دقائق ؟

Ben sadece anlamaya çalışıyorum ve annen benimle konuşmuyor.
إنه فقط , أنا أحاول إستبيان الأمور و أمك لا تريد الحديث معي

Öğrendiğim şey ise bilim insanlarının korktuğuydu, hatta Benimle konuşmaktan bile.
ولكن تعلمت بسرعة أن العلماء كانوا متوترين، وحتى خائفين من الحديث معي.

Jaime, bu tür şeyleri benimle konuşabilirsin
جيمي ، يمكنك الحديث معي حول هذه الاشياء ، حسنا ؟