EM: Otonomi özellikleri hakkında dikkatli olmak istediğimiz bir durum bu kesinlikle. | TED | هذه بالتأكيد حالة يجب فيها الحذر من الإفصاح عن ملامح القيادة الذاتية. |
Benim soyledigim gibi, sadece uc basit kural, arti yirticilara karsi dikkatli olmak. | TED | و كما قلت، هنالك فقط تلك القوانين البسيطة الثلاث، إضافة إلى قاعدة الحذر من المفترسين. |
Çünkü Claypool'un adamları, bara doğrı yakalaşan, tehlikeli görünümlü adamlara karşı tetikte olacaklardı. | Open Subtitles | هل تظن بأن رجال (كليبول) سيتوخون الحذر من أيّ شخص في الحانة قد يمثل تهديداً؟ |
Tonga ve meslektaşları, Elvis vahşi gergedanlar gibi yaşayıp... insanlara karşı tetikte olsun ki... kaçak avcılardan biraz korunabilsin istiyorlar. | Open Subtitles | "تونجا) و زملاءه يريدون من (الفيس)) ان يعيش مثل وحيد القرن الوحشيّ ّ ويكتسب تدريجياً الحذر من ناس" "ذلك قد يوفر له بعض الحماية من الصّيّادين". |
Sarhoş Amerikalılar'a dikkat etmeyi unutmuşum. | Open Subtitles | نسيت أن أتوخى الحذر من الأميركيين السكارى |
Minos'a dikkat et. Asla öğrenmemeli. | Open Subtitles | عليكَ الحذر من "ماينوس" يجب أن لا يكتشف الأمر أبداً |
Octavian'a dikkat et. | Open Subtitles | -خذ الحذر من اوكتافيوس |