"الحراس" - Translation from Arabic to Turkish

• Gardiyanlar
• Korumalar
• güvenlik
• gardiyanların
• muhafızları
• Nöbetçiler
• korumaları
• Muhafızların
• gardiyanları
• nöbetçi
• koruma
• muhafız
• Gardiyan
• gardiyanlara
• Nöbetçileri

Gardiyanlar etki altında kalma ihtimallerini düşürmek için nöbetleşe çalışacaklar.
و الحراس سيتبادلون الأدوار لكي نقلل احتمال إنتقال العدوى لهم

Eğer Gardiyanlar beni seninle görürse, bir şeyler olduğunu anlayabilir.
إن شاهدني الحراس معك قد يعتقدون أن هناك شيء ما

Bir isyan durumu gibi davranacağız, Korumalar gitsin önce, kalabalığı çıkartsınlar oradan.
سنعالج هذا كحالة إضطراب أجعل الحراس يذهبون أولاً وأخرج الحشد من هناك

Altını bankaya taşıdıktan sonra dört güvenlik atlarla ahıra gidecek.
بعد وضع الذهب في البنك سيركب الحراس الحافلة حتى الأصطبل

Ne kadar beklersem gardiyanların izini bulmak o kadar zorlaşır.
كلمّا طال إنتظاري، كلما أصبح تعقّب الحراس أصعب، كما تعلمون

Burada kötü olan ben değilim! O muhafızları ben vurmadım.
أنا لست الشرير هنا، أنا لم أطلق النيران على الحراس

En kötü kısmı da Nöbetçiler onu bulduğunda o da parçalara ayrılmış.
أسوأ جزء منه، عندما وجدت الحراس له كان مقطعة إلى قطع، أيضا.

- O sektördeki kameralar devre dışı. - Ben korumaları oraya gönderirim.
ـ الكاميرات تعطلت في ذلك القطاع أيضاً ـ سأرسل الحراس إلى هناك

Bana Muhafızların cevap vermelerinin beş dakikayı aldığını ve geldiklerinde adamın kendinde olmadığını söyledi.
وأخبرني أن استجابة الحراس استغرقت خمس دقائق، ولما أتوا، كان الرجل فاقدًا للوعي.

Gardiyanlar ne seni ne beni iyi bir sebep olmadan sokmazlar.
من غير المرجح أن، يتركنا الحراس ليدخل أحدنا دون سبب محدد.

Buradakiler Gardiyanlar, güç ve anonimlik sembolleriyle.
هؤلاء هم الحراس ولديهم رموز تدل على السلطة دون إفصاح عن هوياتهم.

Ama Gardiyanlar onu infaz odasına götürdüklerinde DeSilva gergin ve kafası karışık görünüyordu.
ولكن عندما قاد الحراس يديه وقدميه المحكوم عليهم بالإعدام إلى غرفة الإعدام , بدا ديسيلفا العصبي و مشوشا تماما.

Ölüm bölgesinin alarmını keseceğim böylece Korumalar orada olduğunu anlamayacak.
من نظام الإنذار الرئيسي لذا لن يعلم الحراس أنكِ موجودة

Korumalar gelene kadar 30 saniyemiz var, o yüzden iyi dinle.
لدينا ثلاثين ثانية قبل قدوم الحراس إلى هنا لذا إستمع بتمعن

güvenlik giren herkesi tek tek inceler ama çıkanları kontrol etmez.
لقد تحقق الحراس من جميع الداخلين، لكنّهم لم يتحققوا من المُغادرين.

Ama gardiyanların çoğu ve hapishane müdürü Aryan Kardeşliği'nin elinde.
لكن الأخوية الآرية تسيطر على معظم الحراس والمدير تحت سيطرتهم

Dış surlardaki muhafızları iki katına çıkar. - Git. Şimdi yap.
ضع مؤشر ستاندرد مزدوجة ه العديد من الحراس في الجدران الخارجية.

Bazen kasıtlı olarak yerde oturuyorlardı ve Nöbetçiler gelir, onları başlarından vururlardı.
بعض الاحيان تعمد اليهود المكوث على الارض ليأتي الحراس ويطلقوا عليهم النار في رؤسهم

korumaları üç katına çıkardılar, tesisin tüm çevresi boyunca tarlalara mayın döşediler.
وضاعفوا عدد الحراس ثلاثة أضعاف ، وزرعوا حقل ألغام في محيط المصنع

Dük bu gece emekli oldu. Hentzau Muhafızların gözetiminde.
الدوق أوى إلى فراشه هذه الليله هينتزو يمر على الحراس

O gardiyanları flüt gibi çalıyorum. Bir grup flüt gibi, birkaç tane.
أنا أتلاعب بهؤلاء الحراس وكأنني أعزف الناي مجموعة من النايات، نايات كثيرة.

Oraya vardığımızda gün batmıştı. On adımda bir nöbetçi dikildi.
لقد وصلنا بعد الغروب وتم وضع الحراس على كل عشر خطوات

Birkaç yüz polis ve koruma bir yeraltı direniş hareketi kurmuş.
بضعة الآلاف من الشرطه و الحراس شكّلت تحت الأرض حركة مقاومة.

onu öldürdüm, ve baş muhafızın yarıdmıyla baş muhafız kaçtı.
, انا قتلته و مع مساعدة رئيس الحراس , هربت

Etrafta bu kadar Gardiyan varken buradan çıkması imkansız.
محال أن يتمكن من الهرب مع كل هؤلاء الحراس بالجوار

Saçma bir futbol maçında gardiyanlara karşı koymanın... bir anlamı olduğunu, bunun bize güç vereceğini... düşünmesine neden olmuştuk.
جعلناه يعتقد بأن الذهاب ضد الحراس فى لعبة كرة بلا معنى ستكون بها بعض القيمة التى تعطينا سبب للأستمرار

Nöbetçileri saf dışı bırakacaklar ve sonrada garnizona ateş açacaklar.
تهاجم الحراس وتشعل النار في سطح الحامية.