"الحزين" - Translation from Arabic to Turkish

    • üzgün
        
    • üzücü
        
    • kederli
        
    • zavallı
        
    • hüzünlü
        
    • mutsuz
        
    • acıklı
        
    • asık
        
    • Mahzun
        
    • kırık
        
    • trajik
        
    • Melankolik
        
    • yaşlı
        
    Tahmin ediyorum ki önce, üzgün insanlara karşı duyduğu büyük üzüntüyü ifade ederdi. TED بإمكانه أَتَصَور لِلوهلة الأولى أن يُعبِر بقوة عن حُزنهِ لمصيبة ذلك الشعب الحزين.
    Yani biz üzgün, yalnız ve sefil insanlardan sana erkeklerle takılmanı öneririm. Open Subtitles بالنسبة لنا هناك الحزين,الوحيد,وبقيتنا أنا أشجعك أن تتناول كرة كبيرة من الغباء
    Eminim ki onu üzücü habere hazırlamak için doğru kelimeleri seçmiştir. Open Subtitles أنا متأكّد من أنّه قد رتّب له كلامًا يليق بهذا الخبر الحزين.
    İşte bu özelliğinizi Bay Quickly'i gömdüğümüz o kederli günde fark ettim. Open Subtitles لقد لاحظت هذه الصفة في اليوم الحزين الذي دفنا فيه السيد كويكلي.
    zavallı etinize batan keskin bir şey, bir şey hissetmek için, herhangi bir şey, bundan başka bir şey. TED شيء حاد لتعلقي عليه جسدك الحزين. لتشعري بشيء، أي شيء، عدا هذا.
    - Yani, bir tür hüzünlü güzellik. - hüzünlü olduğu doğru. Open Subtitles أتعلم أنها نوع من الجمال الحزين ـ نوع من الندم نعم
    Hastanemizdeki mutsuz tek insan ben değildim. Open Subtitles لم أكن الشخص الوحيد الحزين في هذا المستشفى
    Ve neden bu üzgün tavşan tipiyle takıldığını az önce anladım. Open Subtitles لقد خطر في بالي للتو سبب إرتدائك لوجه الأرنب الحزين هذا
    üzgün Bayan Kitap Kulübü yine Grinin Elli Tonu'nu okuyor. Open Subtitles نادى الكتاب للسيدات الحزين يقرأ خمسون درجة من الرمادي مجدداً.
    Ara sıra yaptığın, şu tuhaf üzgün çocuk ifadesine büründün yine. Open Subtitles تعطي هذا الإنطباع الغريب .وجه الطفل الحزين الذي تقوم به أحيانًا
    Çünkü o üzgün kişi arkadaş olma şansım olan tek kişi. Open Subtitles لأن هذا الشخص الحزين هو فرصتك الوحيدة غالبا للحصول على صديق
    Ama burada Sidney Limanı'nı alıp olan bitenden dolayı üzgün ruh hâline uyması için epeyce yeşile döndürebiliriz. TED ولكن هنا، يمكن ان نأخذ ميناء سيدني ونضفي عليه بعض الأخضر ليتناسب مع المزاج الحزين الذي يكتنف الأحداث.
    üzücü kısmıysa çoğu insanın, babamın bunlardan sorumlu olduğunu düşünmesi. Open Subtitles الجزء الحزين ، إن اغلب الناس يظنونه المسئول عن كل هذا
    İşin üzücü yanı, eskiden böyle şeytani değildi. Open Subtitles اوتعلمون الشئ الحزين أنه لم يكن دائما شرير
    Bu üzücü günde, burada, aramızdan ayrılan... sevgili arkadaşımız Lou Pratt'e veda etmek için toplandık. Open Subtitles نجتمع في هذا اليوم الحزين لنودع صديقنا العزيز المغادر لو برات
    Artık atmak istemeyen kederli bir kalp mi? Open Subtitles القلب الحزين لم يعد يرغب في الإستمرار بالنبض؟
    Kavga vermeden yaşayamayacak kederli bir mahlukatsın. Open Subtitles القتل الشيء الوحيد الذي يعلمه الوحش الوحيد الحزين مثلك
    Seni zavallı üzgün milyoner. Senin için üzülüyorum. Open Subtitles ايها المليونير المسكين الحزين أشعر بالآسف من اجلك
    Sen gezegendeki en çirkin hüzünlü çuval olabilirsin ama eğer rock grubundaysan, sen kedinin pijamaları olursun adamım. Open Subtitles يمكنك أن تكون الكيس الحزين الأقبح على الكوكب لكن إذا كنت في فرقة روك فأنت بيجاما القطّة
    O aptal ve mutsuz polisle neler yaptığını biliyorum. Open Subtitles أعلم أنك على علاقة بذلك الشرطي الغبي الحزين.
    Burada öykünün gerçek trajik ve acıklı yanı başlıyor biraderlerim ve tek dostlarım. Open Subtitles وهنا يا أصدقائي يبدأ الفصل المؤلم الحزين من القصة
    Artık bana vali Cullen demiyorlar o yüzden artık şu asık surattan kurtulalım. Open Subtitles لا يدعونني بالحاكـم الكئيب كما تعلمـون لذا .. لنبعـد الوجه الحزين
    Gerry ile Mahzun Ay'ın kalmasını isteyenler elini kaldırsın. Open Subtitles من يريد بقاء "جيري" و "القمر الحزين" معنا ,فليرفع يده
    O kadın ve kırık, kızgın kalbine karşı bir hiçtim. Open Subtitles لم استطع مقاومة مهبلك الضيق، ولا ذلك القلب المكسور الحزين
    Melankolik sesim için biraz depresif şeyler yazmam gerekiyor. Open Subtitles أحتاج لكتابة البعض الأغاني المحبطة لتتماشا مع صوتي الحزين الجديد.
    O zavallı, yaşlı topalın seni mutlu ettiğini söyleme. Open Subtitles لا تخبريني أن ذلك الكسيح العجوز الحزين يجعلك سعيدة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more