"الحسناوات" - Translation from Arabic to Turkish

    • Belle
        
    • lerin
        
    • leri
        
    • kızları
        
    • hatunlar
        
    • Tri
        
    • bikinili
        
    • güzel kız
        
    • güzel kadınlar
        
    • getirelim beyler
        
    Çok üzgünüm Lemon Belle kardeşlerimden farklı olarak, senin manipülasyonlarına boyun eğmeyeceğim. Open Subtitles انا اسفه جداً ليمون ولكن مراعاة لاخواتي الحسناوات لن اقع فريسة لتلاعبك
    AnnaBeth, SS Belle Kaptan Crickett yüzünden uçurumdan aşağı yuvarlanacak. Open Subtitles أنابيث قارب الحسناوات يبحر مباشرة إلى الشلال بقيادة القائدة كريكت
    Bunu yapabilmesinin tek yolu da bir Belle olmaktır. Open Subtitles الوحيدة الطريقة وتلك الحسناوات من تصبح لكي
    Ve sonra biri gizli kelimeyi söylediğinde Belle'lerin sloganını bağırmak zorundayım. Open Subtitles واحد ليوم انابيث خادمة أصيح أن يجب ذلك وبعد الحسناوات شعارات ببعض السرية الكلمة ما شخص قال إذا
    Bu kasabanın ne kadar küçük olduğunu düşünürsek acaba Belle'leri bana karşı kışkırtmasan nasıl olur? Open Subtitles ولكن بالنظر إلى كم هي صغيرة هذه القرية هلّا حاولتي مقاومة رغبتك بقلب الحسناوات ضدي أيضاً؟
    Sanırım bunun yüzünden kızları ve bedava Nike'ları alamıyorsun. Open Subtitles أظن هذا لايقرب الحسناوات منك أو يحصل لك على ملابس مجانية
    Evet, bütün güzel hatunlar kapılmadan barda olmak istiyorum. Open Subtitles نعم أحب الوصول لهناك قبل أن يرحلن الحسناوات
    O sadece bir Belle olabilir ama kabul edileceği anlamına gelmez. Open Subtitles لأنه فقط الحسناوات من تكون أن بإمكانها ذلك يعني لا التلقين ستعبر بأنها
    Annemin söylediğine göre Belle'ler 70'li yıllarda Cehennem Haftasının geri gelmesini, gölde neredeyse kendi botlarının kürekleri ile boğulmak üzere olan üç kızı kurtararak önlemişler. Open Subtitles الحسناوات بأن امي قالت لقد نعم. الجحيم إسبوع عمل عن توقفن بعدما السبعينات، في الغرق على فتيات ثلاث كادت
    Belle'lerle bir tür ortaklığım olduğu söylenir. Open Subtitles هي السرية الكلمة الحسناوات من سهمي عرفت لقد
    Sen Belle olmadan önce hepimiz sana işkence edeceğiz. # Uzaklara, uzaklara. # # Güneyden çok uzaklardaki... # #... Open Subtitles جميعاً ستخدميننا الحسناوات من تصبحي أن قبل العناء يستحق ذلك يكون أن الأفضل من العجوز أيها
    Bir Belle kızı olmaya çalışırken seni izledim. Open Subtitles محاولاتك كُل راقبت حَسناً، الحسناوات من لتصبحي
    Bir Belle kızı nasıl olur da yanında mendil taşımaz? Open Subtitles ياإلهي أي نوع من الحسناوات لا تحْمل المحارم معها؟
    Belle Aşevi ve Koruma Derneği'nin kütüphane restorasyon projesi ve bu kağıttan kalpleri kasaba meydanına asılması arasında koşturmak gerçekten beni mahvetti. Open Subtitles بين توصيل غذاء الحسناوات وبين مشروع ترميم المكتبة ووضع القلوب الورقية في ساحةِ البلدة
    Belle olmaya çalıştığım zaman onu Lemon'un evinden aldım. Open Subtitles أخذتها مِن بيت ليمون عندما كنت أحاول أن أكون من الحسناوات
    Bugün tüm Bell'lerin burada olmasından dolayı çok mutluyum, çünkü büyük haberlerim var. Open Subtitles يسعدني ان كل الحسناوات حضرن اليوم لان لدي اخبار هائلة
    - En azından Belle'leri batırmadın. Open Subtitles على الأقل لن تتسببي في أفلاس الحسناوات
    Buna benzemeyen bir başka performans, Belle kızları! Open Subtitles اللغظ من مزيد بدون حسناً, الحسناوات نجلب دعونا
    Dostum, bu genç hatunlar yatak odasında çılgın gibiler. Open Subtitles الحسناوات الصغيرات يعرفن طرقاً غريبه لممارسة الحب
    D.O.G takımında sen, ben ve Doofer olursa Tri Pilerin şansı kalmaz. Open Subtitles نعم؟ وبك وأنا ودوفر فى فريق نادى الفتيات لن يكون هناك فرصة لفريق الحسناوات
    Sizin seyrettiğiniz o bikinili sarışın bombalardan biri bile kızgın demire değer mi? Open Subtitles أى من تلك الحسناوات اللاتى تشاهدهم دائماً تستحق القضيب الساخن ؟
    Bir sürü güzel kız varmış. Open Subtitles كثير من الحسناوات هناك.
    Erkekler, güzel kadınlar için aptalca şeyler yapar. Open Subtitles فالرجال يقترفون أعمالًا غبيّة لأجل النساء الحسناوات
    Hadi bütün o büyük, kıllı avuçları bir araya getirelim beyler ve güzel bir alkış zinciri oluşturalım. Open Subtitles لنجمع تلك الحسناوات معا ولنقدم تصفيقا حارا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more