Kendi organize ettiğim dansa katılamadığım hâlde ben zamanında gelebildim bak. | Open Subtitles | حضرتُ في الوقت المُحدد مع أنّي حتّى لم أحضر الحفل الذي نظّمته. |
Kendi organize ettiğim dansa katılamadığım hâlde ben zamanında gelebildim bak. | Open Subtitles | حضرتُ في الوقت المُحدد مع أنّي حتّى لم أحضر الحفل الذي نظّمته |
Bu partide etkilemeye uğraşmadığın tek kişi benim. | Open Subtitles | أنا الشخص الوحيد في الحفل الذي لا تحاولين إثارة إعجابه. |
Bu akşam için gitmeyi hakettiğimiz ve gidiyor olduğumuz partide. | Open Subtitles | في الحفل الذي سنذهب إليه الليلة |
Komik, ben de sana aynı şeyi soracaktım çünkü aşağıda senin için düzenlediğim bir parti var. | Open Subtitles | طريف، كنتُ سأسئلك ذات السؤال، لأنّ الحفل الذي أقمته لكِ بالأسفل. |
Her neyse, cumartesi gecesi Los Angeles'ta katılmam gereken bir parti var... | Open Subtitles | على أى حال , لدى ذلك الحفل الذي يفترض بي الذهاب اليه في لوس انجليوس ليلة السبت |
Maurice, ne çeşit bir parti vardı burada dün gece? | Open Subtitles | موريس، ما نوع الحفل الذي قد سمعته الليلة الماضية؟ |
Gittiğim partide çalışıyordu. | Open Subtitles | كانت تعمل في الحفل الذي ذهبت إليه. |
Ve bu çılgın partide Dweep'i görüp bizim, çocuklara iyi bakamadığımızı görecekler. | Open Subtitles | وسيرون هذا الحفل (الذي سيعده (دويب وسيعلمون أننا غير مناسبين |
Ed parti var demişti ya. | Open Subtitles | الحفل الذي كنا نتكلم عنه |
Ed parti var demişti ya. | Open Subtitles | الحفل الذي كنا نتكلم عنه |
Kimsenin gelmeyeceği bir parti için giyinip kuşanacak. | Open Subtitles | سترتدي أبهى ثوبها لأجل الحفل الذي لن يحضره أحد. |