Tıpkı ağaçların hareket ettiğini gördüğümde, ağaçların hışırtı sesi çıkardığını hayal etmem gibi. | TED | بنفس الطريقة عندما أرى شجرة تتحرك، عندها أتخيل أن الشجرة تصدر صوت الحفيف. |
hışırtı olgunlaşmış demektir. Olgun özsuyunun etrafında hışırdıyor, haa? | Open Subtitles | ,الحفيف يعني أنها طازجة إنه العصير الطازج يحف في داخلها |
Bazen duvardan hışırtı sesleri duyuyordum. | Open Subtitles | كان يخيل لي بعض الأحيان أنني أسمع صوتاً يشبه الحفيف في الجدران |
Bu hışırtı da ne? | Open Subtitles | ماهذا الحفيف الذي أسمعه يا مامي ؟ |
hışırtı her zaman çığlıktan ve koşmadan önce gelir. | Open Subtitles | يأتي الحفيف دائما قبل الصراخ و الهرب. |
Bilmem, şu hışırtı sesini sevmem mi gerekir. | Open Subtitles | لا أعرف ! فصوت الحفيف هذا يقلقني |
Sanırım doğru Katara, hışırtı olgunlaşmış demektir. | Open Subtitles | (أظن أنها على حق , (كاتارا الحفيف يعني أنه طازجة |