"الحقيقةُ" - Translation from Arabic to Turkish

• gerçeği
• gerçek bu
• Gerçekse
• Gerçekler

Amcalarını ikna edebilmem için gerçeği bilmem gerekli.
لو سَأُقنعُ عمَّهم، يَجِبُ أَنْ يكونَ عِنْدي الحقيقةُ.

Fakat yalan söylemek istemiyorum, size gerçeği anlatamam.
لكننى لا أريد أن أكذب ..ولا أستطيع قول الحقيقةُ.

İşin gerçeği ise sen de benim gibi bir piyonsun.
الحقيقةُ هيَ أنّكَ مجرّدُ لاعبٍ صغيرٍ مثلي أنا

Benim haklı olduğumu bilmeseydin, o şeyle bana vururdun, gerçek bu.
الحقيقةُ أنك لضربتني بهذا الشيء لو لم تظني أنني على حق

- Onun kaybı ama gerçek bu.
انها خسارتُها لَكنَّها الحقيقةُ

- Gerçekse basittir.
انها الحقيقةُ.

Gerçekler benim safımda.
أنا عِنْدي الحقيقةُ على جانبِي.

Tanrı'nın huzurunda yalnızca gerçeği söyleyeceğinize yemin eder misiniz?
هل تُقسِمي عل قول الحقيقة ... الحقيقةُ بكامِلِها ولا شيء غير الحقيقة لِذا، كُن في عوني يا إلهي؟

Çünkü gerçeği söylemiyorsun.
لأنك لا تقول الحقيقةُ.

Şunu demek istiyorum ki, sana heyecan verici, güzel bir kadınsın dediğim zaman bana inanabilirsin, gerçeği söylediğimden emin olabilirsin.
لذا تَرى، Stell، عندما أُخبرُك بأنّك a حيوي , إمرأة مثيرة جميلة، أنت يُمْكِنُ أَنْ تَعتقدَني , أنت يُمْكِنُ أَنْ تُراهنَ بأنّه الحقيقةُ.

gerçeği söyleme işi cidden çok zordur.
تُخبرُ الحقيقةُ قول صعب جداً

gerçeği söylüyorum!
هي الحقيقةُ!

Acı gerçek bu.
تلك الحقيقةُ السيئةُ.

gerçek bu.
تلك هي الحقيقةُ.

Biliyorum, bu delice gelecek ama Gerçekler bazen çılgıncadır.
أَعْرفُ هذا أَبْدوَ مجنوناً، لكن... حَسناً، تَبْدو الحقيقةُ مجنونةً أحياناً.