"الحقيقة الوحيدة" - Translation from Arabic to Turkish

    • tek gerçek
        
    • tek gerçeği
        
    • tek gerçeksin
        
    • tek hakikat
        
    • tek gerçeklik
        
    Efsaneler kurgudur, bu ise gerçek, bildiğimiz kadarıyla gerçek, sahip olabileceğimiz tek gerçek de bu. TED الأساطير خيالية، لكن هذا صحيح، الحقيقة لأفضل ما لدينا من المعرفة، وهي الحقيقة الوحيدة التي يمكننا الحصول عليها.
    Buradaki tek gerçek Kimsenin zengin olmaması Open Subtitles الحقيقة الوحيدة هنا, أنه عندما يصبح أحد ثرياً
    Bildiği tek gerçek televizyonda gördükleri. Open Subtitles الحقيقة الوحيدة التي تعرفها تصلها عبر جهاز التلفزيون
    Dünyanın tek gerçeği en iyi uyum sağlayan hayatta kalır. Open Subtitles البقاء للأصلح هي الحقيقة الوحيدة في هذا العالم.
    Sana benim için önemli olan tek gerçeği söylemek istiyorum. Open Subtitles أريد أن أخبرك بأن الحقيقة الوحيدة التي تهم
    i Çünkü, querida, Sen dünyada ki tek gerçeksin. Open Subtitles لإنكى ياعزيزتى الحقيقة الوحيدة فى هذا العالم
    Sen bu dünyada ki tek gerçeksin. Open Subtitles أنتى الحقيقة الوحيدة فى هذا العالم
    Bildiğim tek hakikat bu. Open Subtitles إنّها الحقيقة الوحيدة التي أفقهها.
    Tamam, anladım. tek gerçeklik evrendir. Bunu öğrendiğime sevindim. Open Subtitles أنا ، أرى الحقيقة الوحيدة بهذا الكون حسناً ، هذا جيد للمعلومات
    tek gerçek, bu davada kuşku duymadan bildiğim tek gerçek, Peder Moore, Emily'yi içtenlikle seviyordu. Open Subtitles الحقيقة الوحيدة الوحيدة التي لا أشك فيها في هذه القضية هي أن الأب مور قد أحب إيملي من كل قلبه
    Senin için önemli olan tek gerçek ölçülebilen gerçek. Open Subtitles تظن أن الحقيقة الوحيدة المهمة هي الحقيقة الممكن قياسها
    Sanırım alabileceğim tek gerçek bu. Open Subtitles من الواضح أنّ هذهِ هي الحقيقة الوحيدة التى سأحصل عليها.
    Mantığın ötesindeki tek gerçek aşktır. Open Subtitles الحقيقة الوحيدة هي أن الحب شيء وراء العقل.
    tek gerçek kanunlarımızdır. O haklı, Kaleb. Open Subtitles ـ قوانيننا هي الحقيقة الوحيدة ـ انه صحيح, كاليب
    Ama yine de, sonunda elimizdeki tek gerçek odur. Open Subtitles ورغم ذلك، بالنهاية، إنها الحقيقة الوحيدة التي بحوزتنا.
    Hayatın tek gerçeği bu. Open Subtitles إنها الحقيقة الوحيدة في الحياة
    tek gerçeği. Open Subtitles الحقيقة الوحيدة
    Carmencita... sen bu dünyada ki tek gerçeksin. Open Subtitles (كارمينيتا) انتى الحقيقة الوحيدة فى هذا العالم
    Sen bildiğim tek gerçeksin. Open Subtitles انت الحقيقة الوحيدة التي لدي
    Bu konuda söyleyebileceğim tek hakikat bu. Open Subtitles هذه هى الحقيقة الوحيدة
    İşler her zaman böyle yürür, ...tek gerçeklik budur. Open Subtitles هذه هي الطريقة والأشياء عملت دائما، وهذه هي الحقيقة الوحيدة هناك.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more