Evet adil değil. Ama Nana dört patisi olan en iyi hemşire. | Open Subtitles | ليس عدلا في الحقيقة لكن نانا كانت الممرضة الأجود في أربعة كفوف |
Aslında daha çok bir önsezi. - Ama yaklaştığımı düşünüyorum. | Open Subtitles | حَسناً، أكثر مِنْ حدس، في الحقيقة لكن أعتقد أننى أَقتربُ |
Doğruyu söylemeni istedi Ama bu yapmak istediğin en son şeydi. | Open Subtitles | أرادت منك قول الحقيقة لكن هذا آخر شيء كنت تريد فعله |
Ama bazı insanlar onları dinlemiyorlar. | Open Subtitles | أرادو أن يقولوا الحقيقة لكن لا أحد سمع منهم |
Doğru, haksızlıktı. Ama Nana dört ayaklı en iyi bakıcıydı. | Open Subtitles | ليس عدلا في الحقيقة لكن نانا كانت الممرضة الأجود في أربعة كفوف |
-Hiç değiştirmedim Ama bu konuda Lisa'ya bir "asist"im var. | Open Subtitles | حسناً، لا شيء، في الحقيقة لكن أنا عارض المساعدة |
Onu gerçekten ben çaldım Ama zihnim bunu kaldıramadı. | Open Subtitles | بأنني سرقتُه في الحقيقة لكن دماغي لا يستطيع التعامل معه |
Adalet gerçekten de gecikti Ama bu adil değil mi? | Open Subtitles | العدالة قد تأخّرت في الحقيقة لكن ألم تكن عادلة؟ |
Şu anda tam olarak doğrusunu bilmiyoruz, Ama Lucas'la eve dönerseniz iyi olabilir. | Open Subtitles | حاليا نحن لا نعلم الحقيقة لكن سيكون من الأفضل لك ول لوكاس إذا عدتما للمنزل |
Pek sayılmaz Ama, bakın Ama burada potansiyel var tamam mı? | Open Subtitles | ليس في الواقع مطلقا، في الحقيقة. لكن النظرة، النقطة بأنّ هناك إمكانية، موافقة؟ |
Doğruyu söylemem gerektiğini biliyordum, Ama bazen yapması kolay olmayabiliyor, özellikle birisinin dili ağzının içindeyken. | Open Subtitles | .. أعلم أنه يجب علي قول الحقيقة, لكن حسنا ً, أحيانا ً يصعب قولها .. خاصة ً عندما تكون قطعة صغيرة ً |
İkinizin bana doğruyu söyleceğine inanmıştım Ama görünen o ki söylemiyorsunuz. | Open Subtitles | لقد وثقت فيكما لتخبراني الحقيقة لكن من الواضح, لا تستطيعون |
hayır,kaybolmazdı, Ama bugün ortalıkta dolaşan ünlü yeni şef adayımız varken kahraman olmak istedin. | Open Subtitles | , لا , لن يذهب , في الحقيقة لكن هناك مرشح للزعامة في الأرجاء , طوال اليوم و أنت أردت أن تكون بطلاً |
"Şimdi, gerçekler sizi rahatlatabilir Ama daha önce sinirlendirecektir." | Open Subtitles | الآن، ربما تحررك الحقيقة لكن الأمر سيكون مزعجاً بدايةً |
Dur bir düşüneyim, hiç yok Ama bilirsin çocuklarla çok yakınımdır, Juvie'de çaışıyorum, bu sayılır mı? | Open Subtitles | أجل, دعيني أفكر , لا أحد , في الحقيقة لكن , انا قريب من الاطفال واعمل معهم في مركز الاحداث |
Doğruyu öğrenmek için McGee'yi sıkıştırırım Ama ne olursa olsun başka şansımız yok. | Open Subtitles | سأضغط على " ماكجي " لتلك الحقيقة لكن غير ذلك ليس لدينا الخيار |
Ne olur ne olmaz diye dosyayı insanların sistemine işlemedim Ama karısı kayıp. | Open Subtitles | استبعد ان يكون من داخل النظام البشري في الحقيقة لكن الزوجة مفقودة |
Evet, görüyorum. Ama olabilecek en iyi şekilde. | Open Subtitles | أجل، أفعل، في الحقيقة لكن في أفضل طريقة محتملة |
Yani bu hastanın gerçeği görmesini sağlama şansı elde ettiniz Ama bunun yerine inkâr ettiği şeyi sürdürmesine neden oldunuz. | Open Subtitles | حسنا لقد واتتك الفرصة لتساعد مريضا لرؤية الحقيقة لكن عوضا عن هذا قمت بتأكييد الإنكار لماذا؟ |
Beklemek bizi daha mükemmel yapmazdı Ama bu mükemmellikten mahrum kalmamıza neden olurdu. | Open Subtitles | والإنتظار كان سيغير هذه الحقيقة لكن كان من الممكن أنه فاتتنا فرصة أن نجعل علاقتنا كاملة |