Bu sadece yediğin meyveden sandığın deli saçmaları, şu an dinlemek istemiyorum. | Open Subtitles | ان مجرد الحديث يبدو وكأنه مجنون الفاكهة. أنا لا أريد أن أسمع ذلك الحق الآن. |
Bu soruya şu an cevap vermek istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد أن الإجابة على هذا الحق الآن. |
Bence şu an sadece onunla kalıyorum, bilirsin? | Open Subtitles | أعتقد أنا فقط أجلس معها الحق الآن. تعرف ؟ |
Aslına bakarsan Şu anda seninle konuşmak falan istemiyorum. | Open Subtitles | لتر في الواقع لا تريد حقا أن أتحدث إليكم في كل الحق الآن. |
Şu anda bunu nereye koyacağımı bilmiyorum ama takacağım. | Open Subtitles | مهلا، أنا لا أعرف أين يضع هذا الحق الآن ، ولكنني لن خلعه. |
Mükemmel, mükemmel, çünkü şimdi dua etmek gerçekten çok iyi bir fikir. | Open Subtitles | العظمى، عظيم، لأنني أعتقد أن يصلي الحق الآن هو فكرة جيدة حقا. |
şimdi Hemen onun yatağında sevişelim. | Open Subtitles | دعونا يمارسون الجنس على سريره الحق الآن. |
Hiçbir zaman kolay bir iş olmadı ve kesinlikle şu an şehrimizdekinden de zor olmadı. | Open Subtitles | قط مهمة سهلة، وأنها بالتأكيد لم كان أكثر صعوبة مما هو عليه الحق الآن في مدينتنا. |
Ejderha konusunda tartışılır, Jess, ama şu an bunu yapamayız. | Open Subtitles | هناك نقاش حول التنين، جيس، ونحن لا نفعل هذا الحق الآن. |
şu an İskoçya'dan Johnny Rollins bir numara ve uzun süre öyle kalacak sanırım. | Open Subtitles | نعم ، الحق الآن... ... وصلنا جوني رولنز في نوفا سكوتيا. انه الاحتلال رقم واحد فى الحال. |
şu an tam burada yeni bir başlangıç yapıyoruz. | Open Subtitles | بدأنا جديدة الحق هنا، الحق الآن. |
şu an hoparlördesin. | Open Subtitles | مكبر الصوت هو ما كنت على الحق الآن. |
şu an bunu izlediğini biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعلم أنك يشاهدون هذا الحق الآن. |
Çünkü şu an yanında 1 metre uzunluğunda bir kuzgun görüyorum. | Open Subtitles | كوز الحق الآن هناك وأبوس]؛ [س] على ثلاثة أقدام الغراب طويل القامة الحق إلى جانبك. |
Tam Şu anda kafesin içinde benim adamım Kurşun var. | Open Subtitles | عن الحق الآن وصلنا بلدي رصاصة رجل داخل القفص. |
Şu anda bunu yaptığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أنت تفعل هذا الحق الآن. يفعل ماذا؟ |
Şu anda sana neler yapmak istiyorum bir bilsen. | Open Subtitles | أوه، الأشياء أريد القيام به للكم الحق الآن. |
Yani şimdi burada, seni güldürebilsem, beni affeder misin? | Open Subtitles | لذلك إذا كان الحق هنا، الحق الآن ويمكنني أن تجعلك تضحك، أن يغفر لي؟ |
Bir tadımlık yol programı, şimdi, burada. | Open Subtitles | مع شريحة كبيرة من الدهون من عرض الطريق الراديو الحق هنا، الحق الآن. |
Açıklama kısmını Hemen yapmaya başla. | Open Subtitles | هذا الجزء حول موضحا يحتاج أن يحدث عن الحق الآن. |
- Hemen bahsimi ikiye katlamak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن يتضاعف باستمرار على هذا الحق الآن. |