Onu koruma altına alacağız. Hiçbir şey. Cebinde sadece bu vardı. | Open Subtitles | سنوفر له الحمايه اللازمه لا شئ , بالرغم ان هذا كان فى جيبه رساله تليفونيه |
Çünkü size en iyi koruma olanağını veriyor. | Open Subtitles | لان الاهتمام معناه كل الحمايه التي تستطيع ان تتخذها |
O peygamber devesi benden güvenlik hakkında birkaç bir şey öğrendi, ...ve nasıl oluyorsa her zaman benden bir adım önde. | Open Subtitles | يبدو أن تلك الحشره تعلمت شيئاً أو شيئين عن نظام الحمايه مني ويبدو أنها دوماً ما تكون متقدمه علينا بخطوه واحده |
güvenlik sahasını devre dışı bırakmayacağım. Çabaların sonuçsuz. | Open Subtitles | سوف اغلق مجال الحمايه ما تقوم به هو عدواني |
Futbol takımı için koruyucu başlık alınmasını onaylayanlar, evet deyin lütfen. | Open Subtitles | كل هؤلاء الذين لصالح قبعة الحمايه لفريق كرة القدم ارجوكم قولوا آي |
Ve bunu birçok kişinin geleceğini korumak için yaptığını bilerek rahat ol, oğlun dahil. | Open Subtitles | و ارتاحي في انك ما ستفعيلنه سيوفر الحمايه في المستقبل للعديد من بينهم ابنك |
korunmak için bir arkadaşımdan aldım o silahı. | Open Subtitles | لقد إشتريت هذا المُسدس من صديق من أجل الحمايه |
- Arkadaşlarınız zaten oradalar. - Hiç koruma almayacak mıyım? | Open Subtitles | جميع اصدقائك الآن في الاسفل الن احصل على بعض الحمايه ؟ |
Eğer koruma istiyorsam şahitlik etmem gerektiğini söylediler. | Open Subtitles | لقد قالو لي انني لو اردت الحمايه فعلي ان اشهد ضد الجميع |
Çok büyük bir olay olmadığı sürece, koruma detaylarını gizlemezler. | Open Subtitles | انهم لا يخفون تفاصيل عمليات الحمايه الا اذا كان الامر مهماً |
telif hakkı koruma tekrarlanan uzantıları... | Open Subtitles | هناك من يذهبون إلى القول أن الحمايه المتكرره لحقوق الملكيه الفكريه |
Bomba koruma elbisesi, kendini tehlikeden korumak demektir. | Open Subtitles | بها قصد الواقيه السترات الخطر من الحمايه |
Bunu yapmalarının nedeni ailenin koruma istemesi. | Open Subtitles | وهو يفعلون ذلك في حالة كانت الاسرة تريد الحمايه |
Ve siz dedektiflerin de bu kadar yüksek güvenlik seviyesine girmesine izin vermez. | Open Subtitles | ولا يسمحوا لكم ايها المحققون أن تصلوا إلى تلك المرحله من الحمايه |
Ve siz dedektiflerin de bu kadar yüksek güvenlik seviyesine girmesine izin vermez. | Open Subtitles | ولا يسمحوا لكم ايها المحققون أن تصلوا إلى تلك المرحله من الحمايه |
Yani artık, genel güvenlik duvarı falan işi yapıyorlar. | Open Subtitles | لذا يفعلون هراء جدار الحمايه بالاضافه الى التشفير |
İyisin, Benim güvenlik sistemimden bir şey ile kurabilirsin. | Open Subtitles | أنت جيـد ، قادراً على الهروب من نظام الحمايه لدي |
Dünya üzerinde kişisel güvenlik ve tehdit değerlendirmesi konularında ondan daha iyi birini bulamayacağınız konusunda emin olabilirsiniz. | Open Subtitles | كوني متأكدة انه ليس هناك احد في العالم مؤهل اكثر في مجال الحمايه الشخصيه في حالات التهديد |
Senin şu otlarını araştırdım ve bunun kötülüğe karşı güçlü bir koruyucu olduğunu öğrendim. | Open Subtitles | حسنآ,قد تقصيت عن اعشابك ووجدت بأن هذا لديه قوه هائله في الحمايه |
Peki ben korunmak istemiyorsam n'olur? | Open Subtitles | وماذا لو أنني لا أريد الحمايه ؟ ؟ |
İhtiyacımız olan tüm korunma bu idi. | Open Subtitles | هذه كانت كل الحمايه التي نريدها |
Ve bu da robot projemin ilk testi. | Open Subtitles | وهذا هو الاختبار الاول لروبوتات الحمايه |
Korunmayı istemek aciz birisine dönmeme ve küçüklüğümün tekrarlanmasına neden olursa n'olur? | Open Subtitles | ماذا لو كانت الحمايه نفسها تجعلني اشعر مثل الفتاه الضعيفه التى أصبحت كذلك مره أخرى ؟ ؟ |
Sen, ağzından doğru şeyler çıkan, ama derinden, benim sadece korunması gereken küçük bir kız olduğumu düşünen sinsi doktorlardansın. | Open Subtitles | أنت نوع من هؤلاء الذين يقولون كل الأمور الصحيحه عندما تظن في قرارة نفسِك إنني فتاه صغيره بحاجه إلي الحمايه |
Gerçekten de güvenliği olmayan bir bölgeye gitmeyi mi düşünüyorsunuz? | Open Subtitles | جدياً هل تفكرين في الذهاب ومقابلته في مكان غير مؤمن لك الحمايه فيه؟ |