"الحمص" - Translation from Arabic to Turkish

    • humus
        
    • Humusu
        
    • nohut
        
    • Humusa
        
    • Garbanzo
        
    • leblebi
        
    • nohutları
        
    • Humustanmış
        
    • Humuslarınız
        
    Diyet kola, sarımsaklı humus, ve yeni TV Rehberi, varsa tabi. Open Subtitles صودا الحمية وسلطة الحمص بالثوم ودليل التلفاز الجديد إن كان لديكِ
    - Çikletimin olup olmadığını sordun çünkü nefesinin humus gibi koktuğunu düşünüyordun. Open Subtitles -طلبت منّي قطعة علكة لأنك كنت تظن أن رائحة نفسك مثل الحمص.
    İki milyon dolar diyorum size ömür boyu yetecek kadar humus tamam mı? Open Subtitles بيف، أنها 2 مليون دولار. هذا يكفى مؤونة سنة كاملة من الحمص
    Vatansever geri zekâlılar yine Humusu protesto ediyorlar. Open Subtitles هؤلاء الوطنيون المجانين يعتصمون أمام الحمص مجدداً
    ıspanaklar çok lezzetli görünüyor, nohutlarda öyle hiç kimse senin gibi nohut pişiremez Open Subtitles هذه السبانخ تبدو لذيذة ، ورائحة الحمص شهية لا أحد يحضر الحمص مثلك ، هذا يكفي
    Biliyor musun? Şuradaki insanlar humus tabaklarını bitirdi galiba. Open Subtitles أعتقد بأن هؤلاء الناس هناك منتهين لتوهم من طبق الحمص
    humus yemeği mi tercih edersin yoksa beni daha tenha bir yere götürmeyi mi? Open Subtitles هل تود أن تأكل الحمص أو تأخذني إلى مكان هاديء
    Hastalanmalarına değil de, yedisinin birden humus yediklerine şaşırdım. Open Subtitles أنا لست متفاجئة أنهم مرضوا أنا مندهشة ان سبعة أطفال جربوا الحمص
    Hastalanmalarına değil de, yedisinin birden humus yediklerine şaşırdım. Open Subtitles أنا لست متفاجئة أنهم مرضوا أنا مندهشة ان سبعة أطفال جربوا الحمص
    On ilk sınıf öğrencisi, bir içki fıçısı ve bir oyun masası üzerindeki bir küvet dolusu humus, bir parti değildir. Open Subtitles وصحن من الحمص على طاولة ليست بحفلة إنها مأساة
    Yo, yo, onu tanıyorsun kumral, kıvırcık saçlı ve humus gibi kokuyor. Open Subtitles لا, لا, لا, انت تعرف ذلك الرجل لونة برتقالى, شعرة مجعد, رائحتة مثل الحمص
    Yani tabii, İsrailliler de humus yapar ama bizden almışlardır. Open Subtitles اعنى ,نعم , الاسرائيلين لديهم الحمص , لكنهم اخذوه منّا نحن
    İsrailli, evli bir kadın sana humus getiriyor yani? Open Subtitles متزوجه اسرائيليه من يجلب لها اكثر من الحمص ؟
    Geçen gün ona hamile kaldığından beri hafiften humus gibi, kokmaya başladığını söyledim, ve sanki kötü adam benmişim gibi davrandı. Open Subtitles مثل , الايام الاخري , قولت لها منذ مرحله الحمل رائحتها مثل حبات الحمص قليلاً تظاهرت بأني رجلاً سيئاً
    Humusu getireyim mi, tavşan suratlım? Open Subtitles هل تمانعين لو وضعت الحمص بالخارج يا وجه الأرنب ؟
    Araplar Humusu bok gibi yapar. Open Subtitles العرب لا يعرفون كيف يصنعون الحمص
    Humusu getireyim mi, tavşan suratlım? Open Subtitles هل تمانعين أن أخرج الحمص يا وجه الأرنب
    Kim derdi ki su teresi, nohut taneleri ve ceviz birbirini bu kadar güzel tamamlar. Open Subtitles من كان يعرف أن هذا الجرجير وحبات الحمص وحبات الجوز يمكنهم أن يعطونا هذا المذاق
    nohut tanelerinde bir patlayıcı yaptım. Open Subtitles وصنعت مواد متفجرة من حبوب الحمص.
    Humusa bayılıyorum. Open Subtitles اوه انا احب الحمص
    Tanrım! Şu Garbanzo şeyi tamamen işe yaradı! Open Subtitles هذا الشيء مع الحمص أنه يعمل حقاً
    Biraz leblebi ye! Kemiklerine iyi gelir. Kalsiyum deposu gibi. Open Subtitles تفضل بعض الحمص الكثير من الكالسيوم مفيد لعظامك
    nohutları, sopayla derine gömdü. Open Subtitles وقام أيضاً بدفع الحمص إلى داخل الارض بعمق كبير جدا
    - Humustanmış. Open Subtitles إنه بسبب الحمص

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more