| Aşağıdaki yöntem ise duvarların birleştiği, binanın simetrik yapılandırıldığı ve depreme dayanıklı olan "yığma yapı" yöntemi. | TED | الطريقة السفلى هي طريقة البناء الإحتوائي، حيث الحوائط مترابطة جيداً و البناء متماثل و سوف يصمد أمام الزلازل. |
| Ama bu operasyonun adı bile bu duvarların dışında anılmayacak Hilal. | Open Subtitles | لكن لكن حتى اسم هذه المهمة لا يجب أن يغادر هذه الحوائط يا هلال |
| Kütükten yapılmış yüksek duvarları ve karanlık girişi gördüğümde rüyadayken bile bunun sadece bir rüya olduğunu anlıyorum. | Open Subtitles | وعندما أرى الحوائط المصنوعة من الخشب والمدخل المظلم حتى وانا داخل الحلم أُدرك أن هذا مجرد حلم |
| Ramses, suratın duvara kazılsın ister misin? | Open Subtitles | ـ رمسيس, كيف تحب أن ينقش وجهك علي الحوائط ؟ |
| duvarlardan, çatılardan iz bırakmadan gece karanlığında kayboluyor. | Open Subtitles | يتسلق الحوائط و يمشى على الاسقف ولا يترك اى دليل خلفه و يختفى ف الليل |
| Daha çok duvar, daha çok bariyer ve güvenlik görüyoruz. | TED | نرى العديد من الحوائط العازلة والحواجز، والمزيد من أفراد الأمن. |
| Örneğin, bana veya size içinden geçilmesi imkânsız görünen duvarların veya engellerin içinden | Open Subtitles | على سبيل المثال هناك فرصة أن تلك الجزيئات يمكن أن تعبر خلال الحوائط والموانع |
| Bu sırada duvarların içinden geçmek gibi bir huy edinmiş. | Open Subtitles | و أثناء هذا الوقت إكتسبت عادة سيئة و هي السير عبر الحوائط |
| - bir şeylerin yanlış olduğunu biliyorum, duvarların içinden geçiyorum. | Open Subtitles | انا اعلم انه هناك شئ مختلف هناك شئ غير صحيح انا اسير خلال الحوائط هنا |
| Yani, şu duvarların arkasında dünyanın en büyük yıldızları var. | Open Subtitles | أعني, خلف تلك الحوائط يوجد أكبر نجوم في العالم |
| Bunları duvarların içine koyacağız kuzey, güney, doğu ve batı köşelere evin her katındaki. | Open Subtitles | سنضعهم داخل الحوائط في الأركان الشمالية و الجنوبية و الشرقية و الغربية في كل طابق من المنزل |
| - Bu ne işe yarar? - duvarları ve arabaları boyamak için. | Open Subtitles | ماذا يفعل هذا انه لدهان الحوائط والسيارات |
| Konuşurken duyduğunuz bu melodi yan taraftan geliyor, çünkü duvarları incecik? | Open Subtitles | أن سبب هذا الحديث الأن أن الحوائط ورقية .. حسنا؟ |
| "Gaz etkisini gösterene kadar, duvarları tırmalıyor, feryat ediyorlardı." | Open Subtitles | لم يعرفوا ماذا يفعلون اخذوا فى نبش الحوائط باظافرهم والبكاء حتى بدأ سريان مفعول الغاز |
| Ben, senkronize yüzecek, yoga yapacak ata binecek ve duvara tırmanacak türden bir kızım. | Open Subtitles | يمكنني السباحة ولعب اليوجا وركوب الخيل وتسلق الحوائط |
| Ben, senkronize yüzecek, yoga yapacak ata binecek ve duvara tırmanacak türden bir kızım. | Open Subtitles | يمكنني السباحة ولعب اليوجا وركوب الخيل وتسلق الحوائط |
| Gecenin ortasında, duvarlardan aşağı sürünen adamlar görmüştü. | Open Subtitles | فى ليلة وفاتها شاهدت رجالا من القمر يزحفون اسفل الحوائط |
| Evet, arada sırada dört duvar arasından firar etmek iyidir. | Open Subtitles | أجل, من الجيد الأبتعاد عن الحوائط البيضاء لمرة كل فترة |
| Peki, başlamak yaylar için Duvarlarda kablo kontrol ederek . | Open Subtitles | حسناً , سنبدأ بفحص الاسلاك فى الحوائط من اجل الاقواس |
| Adamı öyle sert fırlatmış ki neredeyse duvarı gelip geçecekmiş. | Open Subtitles | رجال بالغين تم إلقائهم بعنف لدرجة أنهم اخترقوا الحوائط |
| Bir polis kaynağının söylediğine göre, kafaları yoğun şiddete maruz kalmış ve Duvarda bir mesaj varmış... | Open Subtitles | ما ذكرته مصادر من الشرطة أن الرؤوس كانت مقطوعة. و رسالة مكتوبة بالدم على الحوائط. |
| Ve tutmazsanız duvardan geçebilenlerin tek siz olmadığınızı anlarsınız. | Open Subtitles | وإن لم تفعلوا ستكتشفوا أنكم لستم الوحيدين القادرين على عبور الحوائط |
| Sözün özü, hala sınırlarla, duvarlarla çevrili, beraber harekete geçemeyen devletlerin dünyasında politik yaşıyoruz hayatımızı. | TED | بيت القصيد هنا لا نزال نعيش سياسياً في عالم من الحدود عالم من الحوائط عالم حيث ترفض الدول ان تعمل معاً |
| duvarlar inşa etmek için para harcamak yerine mültecilere yardım edecek programlara para yatırmak daha iyi olurdu. | TED | فبدلاً من إسراف المال في بناء الحوائط من الأفضل إنفاقها على البرامج التي تساعد اللآجئين على مساعدة أنفسهم. |
| Eşit olmayan duvarlara ve etraftaki ıvır zıvıra rağmen ses kulağa gerçekten baya iyi geliyordu. | TED | برغم الحوائط الغير منتظمة و التفاهات المبعثرة في كل مكان كان الصوت فيها جيداً للغاية. |
| Duvarın arkasındakini de alabilirsin. | Open Subtitles | وطبعاً يمكنك أن تحصل على ما وراء الحوائط. |
| Derhâl sirtlarinizi vagonun duvarina yaslayin. | Open Subtitles | ضعو ظهوركم على الحوائط على جانبى العربة الان |