sonsuz hayat onlara bağışlansın, ve ebedi ışık üstlerinde parlasın. | Open Subtitles | منحة الحياة الأبدية لهم, قد تألق دائم والضوء عليها. |
Biliyoruz ki, onları dertlerinden arındıracak ve sonsuz hayat vereceksiniz. | Open Subtitles | مع المعرفة بأنك ستحملين عنهم أعباءهم وتمنحيهم الحياة الأبدية |
Ustama sonsuz yaşam ilk hediye edildiği zaman biri öldürmeye çalışmıştı. | Open Subtitles | حين وهب سيّدي للوهلة الأولى الحياة الأبدية فثمة عدو حاول قتله |
Ganj'ın sonsuz yaşama doğru aktığına ve onları tekrar dirilişin ötesine götürdüğüne inanırlar. | Open Subtitles | يتدفق نهر الغانج باتجاه الحياة الأبدية مايعطيه القوة في أخذهم إلى مابعد البعث |
Ben daha yüce bir varlığım. Sonsuz hayatın sırrını ellerimde tutuyorum. | Open Subtitles | أنا جِنسٌ سامِ وأعرفُ سرَّ الحياة الأبدية |
Bu kuyunun pompaladığı tek şey, ebedi hayat. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي تضخه هذه المنصة هو الحياة الأبدية |
Fulcanelli, kendine ebedi yaşam sağlayacak mükemmel bir icat yapmaya kararlıydı. | Open Subtitles | فولكانلي عقد العزم علي تصميم إختراع يزوده بمفتاح الحياة الأبدية |
Bizlere, bir gün senin rahmetine kavuşup, onunla sonsuz hayatı, paylaşabilme lütfunu bağışla. | Open Subtitles | و في رحمتك , فلتستجب لدعائنا بأن نكون برفقتها في يوم من الأيام في الحياة الأبدية |
Kişisel düşüncem, ebedi hayatın hayali onun içinde yaşamaktan çok daha ilgi çekici bir şey. | Open Subtitles | حسنا إنه مبتذل كشىء أول شخصيا أعتقد أن حلم الحياة الأبدية |
Ben, barış ve mutluluk içinde yaşayabilmek için onlara sonsuz hayat veriyorum. | Open Subtitles | أنا أعطي لهم الحياة الأبدية لكيّ يعيشون بسلام وسعادة |
Yalnızca Tanrı sonsuz hayat verebilir. | Open Subtitles | فقط الله من يمكنهُ أن يمنح الحياة الأبدية |
Günahlarından bağışlayıcı olan Rab seni yüceltip sana sonsuz hayat bahşetsin. | Open Subtitles | لعل الرب ييحرك من الخطايا و ينقذك و يرفعك للأعلى و يمحنك الحياة الأبدية |
Mısırlılar, sonsuz yaşam için gerekli olduğuna inandıklarından kalbi yaptıkları mumyaların içinde bırakırdı. | Open Subtitles | تَركَ المصريون القلبَ في المُومياوات لأنهم إعتقدوا أنه ضمان جهاز الحياة الأبدية |
ama Tanrı'ya giden yolda ve onun bahşettiği sonsuz yaşam için hala bir umudumuz var | Open Subtitles | لكن لدينا أمل في الطريق إلى الرب وهديته الحياة الأبدية |
Ama gerçek yaşam, sonsuz yaşam bu yolun götürdüğü yerde | Open Subtitles | لكن الحياة الحقيقية، الحياة الأبدية هي حيث يقودنا الإيمان |
Ve hiçbir katilin sonsuz yaşama sahip olmadığını bilirsiniz. | Open Subtitles | وأنتم تعلمون ذلك بأن لا قاتل يكره الحياة الأبدية الساكنة في نفسه |
Rabbimiz İsa Mesih'in bedenini koruduğu gibi korusun... ve ruhunu sonsuz yaşama kavuştursun. | Open Subtitles | سيكون جسد ربنا يسوع المسيح يحافظ على أرواحنا في الحياة الأبدية |
Sonsuz hayatın yanında bunun ne önemi var? | Open Subtitles | هيي، ماذا يساوي هذا مع الحياة الأبدية ؟ |
Ben kendi adıma; bu öğretmenin, bu yardımseverin bu adamın, kendi yolunda ilerleyen bu adamın Sonsuz hayatın sırrını öğrettiğine inanıyorum. | Open Subtitles | بأمانة أنا أحد الذين يصدقون هذا المعلم، هذا المحسن هذا الرجل تعلم وحده في طريقه ... ... سر الحياة الأبدية |
ebedi hayat hakkında ne düşünüyorsun? | Open Subtitles | كيف تشعر حول الحياة الأبدية ؟ |
ebedi yaşam ve ebedi ölüm için başarmaya çalışacaklar. | Open Subtitles | سوف يذهبون إلى الحياة الأبدية .والموت الأبدي |
Beni o yarattı. O benim cennetteki babam ve bana sonsuz hayatı verecek. | Open Subtitles | لأنه خلقني, وهو أبي الروحي سوف يمنحني الحياة الأبدية |
Sadece onlar bizim kurduğumuz bu sanal cennetteki ebedi hayatın tadını çıkaracaklar. | Open Subtitles | فقط أنها سوف تذوق الحياة الأبدية في سماء الظاهري ما بنيناه. |
Etini yiyip kanını içmezsek ebedi hayata kavuşamazmışız. | Open Subtitles | وأننا إذا لم نأكل جسده ونشرب دمه لن نرث الحياة الأبدية |
Fiziksel ölümden kurtulmak için hala hiçbir yol yok, ancak bilim adamları yakında diğer yollarla sonsuz yaşamı elde edebilir. | Open Subtitles | ليسَ هُناك طريقة للهروبِ من الموت الجسدي بعد إلا أنَّ العُلماء قد يُحققون الحياة .الأبدية قريباً بوسائل أخرى |
Kutsal Ruh gücüyle sendeki büyük iyilikleri güçlendirsin, seni sonsuz yaşamda korusun. | Open Subtitles | أنه يملك الرحمة . ليمنحك القوة وبقوة الروح القدس، . يحفظك في الحياة الأبدية |
Amanda, Zoe'nin annesi ve Zoe de ölümsüz yaşamın anası. | Open Subtitles | أماندا هي أم زوي، وزوي هي أم الحياة الأبدية. هناك علاقة. |