Sivil hayatta bir cerrahmış, bir sürü ameliyata katılmış | Open Subtitles | يقول بأنه كان جراح في الحياة المدنية. وهو يعمل العديد من العمليات. |
Sivil hayatta ortaya çıkıyor, savaş halinde değil. | Open Subtitles | إنه يظهر فى الحياة المدنية لا فى المعارك |
Hayır, böyle bir bağ Sivil hayatta kurulmuyor. | Open Subtitles | لا يمكن تكوين علاقات كهذه في الحياة المدنية |
Çıkıyordum ama sivil yaşama nasıl ayak uydurduğuna bakayım dedim. | Open Subtitles | نعم، و لكني اعتقدت أني سأخذ لحظة لأرى كيف كنتم تتعاملون مع الحياة المدنية |
Sanırım sivil yaşama uyum sağlamak için oldukça kötü bir iş yapıyordum. | Open Subtitles | اضن انى كنت اعمل في وظيفة حقيرة فاشلة عن التاقلم في الحياة المدنية الطبيعية |
Evet. Sivil hayatta şartlı tahliye memuruyum. | Open Subtitles | أجل، أنا ضابط إطلاق سراح مشروط في الحياة المدنية. |
Sivil hayatta ise arkadaşlarının iyiliğini her şeyin üstünde tutmak anlamına geliyor değil mi? | Open Subtitles | {\pos(192,220)} فى الحياة المدنية {\pos(192,220)} تعنى ان تضع اصدقائك فوق الجميع |