"الحياة اليومية" - Translation from Arabic to Turkish

• günlük yaşamın
• günlük hayatın
• günlük hayat
• günlük hayatı
• gündelik yaşamın
• günlük yaşamdan
• günlük hayattan
• günlük yaşamını

Bina, Pekin'deki günlük yaşamın bir parçası oldu.
أصبح المبنى جزءا من الحياة اليومية في بكين.

Farkında olmayabilirsiniz ama ben günlük hayatın gerektirdiklerine ayak uydurmakta sorun yaşıyorum.
ربمالمتلحظوا، لكن لديّ صعوبة في التنقل بين بعض جوانب الحياة اليومية

günlük hayat zor olmalı.
الحياة اليومية صعبة

günlük hayatı, olabileceği ve hayal ettiğim şekilde ele alıyorum.
وأتعامل مع الحياة اليومية كما ينبغي لها أن تكون، كما أتخيلها.

gündelik yaşamın baskıları altında ezildiğinizi düşünmeyin.
لذا لا تشعر بالإحباط أمام ضغوط الحياة اليومية

İnsan bu şekilde, günlük yaşamdan daha üstün bir yaşama yükselir:
من الحياة اليومية ...يرتقي المرء إلى الحياة

Bu teoriye günlük hayattan bir örnek verecek olursak çocukları hata yaptığında ebeveynlerinin verdiği cezaları gösterebiliriz.
.. كمثال لهذه الفكرة، في الحياة اليومية سيكون العقاب الذي يفرضه الآباء علي أطفالهم .. عندما يعملون الأخطاء

Ama insan günlük yaşamını sürdüremez. Bilemiyorum, bu...
ولكن لا يمكن للمرء عيش الحياة اليومية ...بـ ...

Felsefenin asıl işlevi günlük yaşamın boşuna oluşu ve kaosun üstesinden gelip varoluşumuzun asıl nedenlerini derinlemesine irdelemektir.
الفلسفه هي التي تعبث بنا . وتجعل الفوضى تحدث في الحياة اليومية . الأرادة حقيقة أعمق لوجودنا

Trav, günlük yaşamın stresinden bunaldığın oluyor mu?
تراف, هل تعرضت للضغط من اعباء الحياة اليومية الروتينية؟

Onların hepsi günlük yaşamın yükünden muaf olmak istiyorlardı.
أرادوا التحرر من " بوغدان " في الحياة اليومية

Bu kasabada kocamın gönül meseleleri yeni bir şey değil, günlük hayatın bir parçası.
في هذه البلدة، علاقات زوجي النسائية لم تصبح شيئًا جديدا بل جزء من الحياة اليومية

Daha da önemlisi, uzun ve zahmetli ve oldukça zor bir fizik tedavi ve uğraşı tedavisi uyguluyoruz böylece sinir sistemindeki sinirleri günlük hayatın bir parçası olan normal aktivitelere ve duyusal deneyimlere uygun yanıt verecek şekilde eğitiyoruz.
واهم شئ نفعله اننا نتبع نهج صارم وغالبا غير مريح من العلاج الطبيعي والعلاج الطبي لاعادة الاعصاب في الجهاز العصبي لجعلها تستجيب بشكل طبيعي للنشاطات والتجارب الاحساسية والتي هي جزء من الحياة اليومية.

Parvati günlük hayatın bakımı ve kontrolünü sağlarken, Shiva eşinin önemli işini küçümsemeye başladı ve evrendeki rolleri hakkında tartışmakta ısrar etti.
فبينما كانت بارفاتي تحافظ على الحياة اليومية بعناية وسلطة، بدأ يستهين شيفا من أهمية دور زوجته ــــ واختلف حول دور كل منهما في الكون.

Elizabeth, şu pornografi meselesinden, çok fazla çıplaktan, günlük hayat sahnesinden ve o zamana göre uygunsuz şeylerden bahsettin.
(إليزابيث)، لقد ذكرت مشكلة الإباحية تلك كثير من الأجساد العارية و مشاهد من الحياة اليومية و أشياء غير لائقة من وجهة نظر ذاك الزمان.

Ve biz ilhamı bu adam sayesinde bulduk, Mr. Wizard, (Gülüşmeler) çok sevilen bir TV programı vardı, çocuklara gündelik yaşamın ardında olan bilimi öğretiyordu.
وقد وجدنا بعضًا منهم مع هذا االشاب، السيد ويزارد.. (ضحك) المقدم لأكثر عروض التلفاز لطافة، حيث يعلم الأطفال العلم المختبئ خلف روتين الحياة اليومية.

günlük yaşamdan da bilim sayesinde kaçıyorsun.
أنه فقط علم الحياة اليومية الذى تجنبتة

Chen jia Kung-fu'su günlük yaşamdan doğmuştur.
أسلوب (تشن) للكونغ فو يأتي من الحياة اليومية

Neredeyse günlük hayattan uzaklaşıp dinlenilecek bir yer gibi oldu.
تقريبا فترة نقاهة من الحياة اليومية

Tek bir maymun adamın günlük yaşamını kendi gözlerimizle görebiliriz.
يمكننا أن نرى بأنفسنا الحياة اليومية "للرجل القرد"