"الحياة على" - Translation from Arabic to Turkish

    • hayat için
        
    • üzerindeki yaşam
        
    • da yaşam
        
    • 'daki hayatın
        
    • 'daki yaşamın
        
    • üzerindeki yaşamın
        
    • hayatı
        
    • geçen hayata
        
    • 'daki hayat
        
    • 'daki yaşama
        
    • üzerinde yaşam
        
    • üzerinde yaşamı
        
    • üzerinde yaşamın
        
    • üzerindeki yaşamı
        
    • ta hayat
        
    Yolda hayat için Open Subtitles الحياة على الطريق
    Buzullar dünya üzerindeki yaşam için çok önemliler. TED الأنهار الثلجية مهمة جدا لأجل الحياة على الأرض.
    Ay'ımız olmadan, Dünya'da yaşam hiç bir zaman oluşmayabilirdi. Open Subtitles دون قمرنا، لما نشأت الحياة على الأرض مطلقًا
    Yetkililer henüz emin değil, ama panspermia... Dünya'daki hayatın diğer gezegenlerden Open Subtitles السلطات لم تكتشف لحد الان الفكرة بان الحياة على الارض جائت
    Dünya'daki yaşamın bağlı olduğu son bir talihli durum daha var. Open Subtitles وهناك آخر جزء من الحظ السعيد تعتمد عليه الحياة على الأرض.
    Dünya üzerindeki yaşamın birinci milyar yılı veya daha fazlası sadece Archea'dan ve bir diğer tür tek hücreli organizma, bakteriden oluşuyordu. Open Subtitles في المليار سنة الأولى من الحياة على الأرض كانت الحياة تتكون من الأركيا فقط و نوع آخر من الكائنات وحيدة الخلية البكتيريا
    Pek çoğu hayatı kusursuz olarak açıkladı, bu da bir yaratıcı olduğuna kanıt gösterildi. TED نظر العديد من الأشخاص إلى الحياة على أنها مثالية، واعتبر ذلك دليلاً على وجود الخالق.
    Beta önleyicilerle geçen hayata, hayat denmez. Open Subtitles الحياة على حاصرات "بيتا" ليست حياة على الإطلاق.
    Dünya'daki hayat köklerinin anahtarı onların elinde. Open Subtitles إنهم يحملون المفتاح لأصول الحياة على كوكب الأرض.
    Dünya'daki yaşama tekrar ayak uydurmanın çok zor olduğunu anlatıyordum. Open Subtitles كل ما أقوله هو أن التأقلم على الحياة على الأرض ثانية كان صعباً
    Gezegenimiz üzerinde yaşam 3,5 milyar yıldan beridir var. Open Subtitles تواجدَت الحياة على كوكبنا لثلاثة ونصف بليون عام على الأقلّ
    Kayda değer derecede yeterli, kimsenin gerçekten bunu düşünmediği ortaya çıkıyor bilmediğimiz bir şekilde dünya üzerinde yaşamı aramaya Open Subtitles منك أنت أو منّي أنا بشكل ملحوظ كفاية أتضح بأن لا أحد قد فكّر للنظر إلى الحياة على الأرض كما لا نعرفها
    Dünya'nın üzerinde yaşamın mümkün olmasının sebebi, Open Subtitles السبب في وجود الحياة على كوكبنا
    Dünya üzerindeki yaşamı, uzaylı avcısının el kitabı olarak kullanabiliriz. Open Subtitles بإمكاننا استخدام الحياة على الأرض بمثابة كتيب ارشادي لاصطياد الفضائيين
    Yolda hayat için Open Subtitles الحياة على الطريق
    Yolda hayat için Open Subtitles الحياة على الطريق
    Yolda hayat için Open Subtitles الحياة على الطريق
    Afrika, biz ortaya çıkmadan iki milyon yıl önce dünya üzerindeki yaşam yepyepi bir çehre kazanıyor. Open Subtitles أفريقيا, قبل 2 مليون عام من زمننا وقد جلبت الحياة على الأرض وجها جديدا
    Bulmaca şu, bu ilk milyar yıl ya da daha fazlasında, Dünya üzerindeki yaşam, bakteri ve Archea gibi tamamen basit tek hücrelilerden oluşuyordu. Open Subtitles هذه هي الأحجية في المليار سنة الأولى كانت الحياة على الأرض تتكون بالكامل من خلايا وحيدة بسيطة مثل البكتيريا و الأركيا
    Kendi Ay'ımız olmasaydı, Dünya'da yaşam hiç bir zaman gelişemeyebilirdi. Open Subtitles دون قمرنا، لربما لم تنشأ الحياة على الأرض
    Dünya'daki hayatın evreni ve düzenli olarak güncellenip tamamlanıyor. TED إنه كون من الحياة على الأرض ويجري تحديثه واستكماله باستمرار.
    Öncelikle, Dünya'daki yaşamın tümü enerjiye ihtiyaç duyar. TED من جانب، تحتاج كل أشكال الحياة على الأرض إلى الطاقة.
    Ben bu felsefenin bir ürünü olduğuma göre, 90/10'un ve ikinci olarakta eğimli bir yüzeyin üzerindeki yaşamın, ben bu şekilde büyüdüm-- sahip olduklarıma değer vererek. TED وبما أني من نتاج هذه الفلسفة ، الـ 90/10 ، وثانيا ، الحياة على المنحدر ، هذا ما تربيت عليه -- أن أقدّر ما حصلت عليه.
    Onlarca nükleer silahın kullanıldığı bir nükleer savaş gezegendeki tüm hayatı bitirebilir. TED وحتى حرب نووية محدودة تشمل، مثلاً، عشرات من الأسلحة النووية، يمكن أن تؤدي إلى نهاية الحياة على هذا الكوكب
    Beta önleyicilerle geçen hayata, hayat denmez. Open Subtitles الحياة على حاصرات "بيتا" ليست حياة على الإطلاق.
    Umarım Dünya'daki hayat, her şeyiyle hatırladığın gibidir. Open Subtitles أتمنى أن تكون الحياة على الأرض كما تتذكرها
    Dünya'daki yaşama en yıkıcı darbesini vurmadan önce çağlar boyu öylece kaldı. Open Subtitles سيبقى هناك لعصور قبل أن تواجه الحياة على الأرض أكثر ضرباتها دماراً على مر الزمن.
    Dünya üzerinde yaşam imkansız olacak. Open Subtitles فإن الحياة على الأرض ستصبح مستحيلة.
    İnanın ya da inanmayın arkamdaki bu süreç Dünya üzerinde yaşamı mümkün hale getiriyor. Open Subtitles صدقوا أولا تصدقوا هذه العملية ورائي تجعل احتمالية الحياة على الأرض ممكنة
    Bu Dünya üzerinde yaşamın nasıl başladığını da ortaya koyabilir. Open Subtitles فقد يكشف ذلك كيف بدأت الحياة على الأرض
    Gök gürültüsünün, dünya üzerindeki yaşamı yarattığına inanılır. Open Subtitles وهذه الظاهرة كانت السبب في ظهور كل أنواع الحياة على سطح الأرض
    Mars'ta hayat bulmak kendi gezegenimizdeki hayatın kökenini anlamamıza da yardımcı olabilir. Open Subtitles العثور على حياة على المريخ ..ربما يساعدنا على فهم أصل الحياة على كوكبنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more