"الحياة غير" - Translation from Arabic to Turkish

    • hayat
        
    • yaşam
        
    • Hayatın
        
    Bir yağlama dükkânında yarım gün çalışıyor. hayat hiç adil değil. Open Subtitles يعمل عملاً جزئياً بمتجر للشحم الحياة غير عادلة
    Sence hayat gerçekten de fark edilmekle ilgili değil mi? Open Subtitles لذا هل تعتقد بأن الحياة غير مبنيه على الملاحظة
    Olur böyle bokluklar. hayat adil değil. Open Subtitles هذه الأشياء واردة الحدوث , الحياة غير عادلة
    Şu an, gezegenimizin bilinmeyen yaşam formlarını araştırmak için bugüne kadarki en heyecan veren an. TED هذه هي بصراحة الفترة الأكثر إثارة على الإطلاق لدراسة أشكال الحياة غير المعروفة على كوكبنا.
    Tanımlanmamış Beş yaşam formu algılıyorum. Open Subtitles أنا ألتقط خمس أنواع من أشكال الحياة غير المعرّفة
    Hayatın yaşamaya değmediğine, ve en iyi yolun ruhumu teslim etmek olduğuna karar verdim. Open Subtitles قررت أن الحياة غير ملائمة للمعيشة و الشئ الوحيد الذي يمكن فعله هو الأختلاط مع النجوم المتلألئة
    Sen böyle güzel şeyler okurken benim çalışmam gerek. hayat çok adaletsiz. Open Subtitles فلتقرأي وتتمتعي وأنا سأذهب وأهُم بالـعمل، إن الحياة غير عادلة
    Evet ama baktığınız zaman hayat da alışılmadık. Open Subtitles نعم، حسناً أفترض أن الحياة غير منتظمة بأجمعها
    hayat namuzsuzdur Michael. Buyrun. Open Subtitles الحياة غير شريفة ٍ وعادلة ٍ يا مايكل
    Doğrusu "Geriye dönmem için" olacaktı. Ve hayat sadece basketboldan ibaret değildir, Quentin. Open Subtitles وهناك الكثير في الحياة غير كرة السلة
    hayat işte, ne olacağı belirsiz. Open Subtitles حسناً، انا أقول الحياة غير محسوبة
    Çok eski bir arkadaşımın açıklamak için çok uzun zaman uğraştığı gibi, ...hayat adil değildir. Open Subtitles وكما شرح لي صديق قديم جداً ... في وقت طويل جداً الحياة غير عادلة
    Çünkü hayat acımasız ve kötü şeyler olabiliyor. Open Subtitles لأنكم تعلمون, الحياة غير عادلة و... أشياء سيئة تحدث...
    Bir şey söylemek istiyorum yaşam hakkında, çünkü sorgulanmamış yaşam... Open Subtitles أتعرف أنا اريد شيئا أن أقول شيئا .. حول الحياة .. لأن الحياة غير معلومة
    Ona cerrahlıktan daha fazla bir yaşam olduğunu söyleyip duruyorum. Open Subtitles أستمر بإخبارها أن هناك أشياء أخرى في الحياة غير الجراحة والمهنة
    Ancak aynı zamanda gökyüzünden yağan yüksek miktardaki organik bileşenlerle birlikte bu sıvı metan vücutları muhtemelen farklı yaşam formlarını destekleyebilir. TED لكن، عند ارتباطه مع كميّات كبيرة من المواد العضويّة التي تهطل أيضًا من السماء، فإنّ هذه جسيمات الميتان السائل قد تكون قادرة على دعم أشكال الحياة غير المألوفة.
    Bir şey söylemek istiyorum yaşam hakkında, çünkü sorgulanmamış yaşam... Open Subtitles ... أناارىشيئا حول الحياة .. لأن الحياة غير معلومة
    yaşam belirsiz görünüyor ve kontrolden çıktı. Open Subtitles تبدو الحياة غير مؤكدة وخارجة عن السيطرة
    Hani demiştin ya ölümcül hastalığa yakalanıp Hayatın katlanılmaz olması mı? Open Subtitles مثلما قلت انت , تحس بانك مصاب بمرض قاتل و الحياة غير محتملة ؟
    Sen Hayatın adil olmadığını düşünen elemanlardan birisin. Open Subtitles أنت احد أولئك الشباب الذي يظنون أن الحياة غير عادلة معهم
    Evet söyledin, Hayatın adil olmadığı hakkında falan bir şeyler bazıları emeklilik maaşını alır bazılarıysa alamaz bazılarıysa birden fazla alır. Open Subtitles بلى فعلت, شئ يتعلق بأن الحياة غير عادلة. يتقاضى بعض الناس معاشهم والبعض لا. بعضهم يتلقون أكثر مِن واحد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more