"الخارجي من" - Translation from Arabic to Turkish

    • dış
        
    Beynin en dış bölümü neokortekstir. TED لذا فالجزء الخارجي من ذلك الدماغ هي القشرة الدماغية.
    dış çeperi bambudan örülmüş, içteki nüve ise taş ve sıkıştırılmış toprak. TED يتألف الهيكل الخارجي من الخيزران المحبوك والداخلي من الحجار والتراب المضغوط
    2. Doktor: Görüyorsan eğer, bu üst kısmı, tümörün baskın dış kısmı. TED الطبيب الثاني: لو نظرت هنا، هذا هو الجزء العلوي، الجزء الخارجي من هذا الورم.
    Hiçbir Toprak Kralı daha önce dış surlarda bulunmamıştır. Open Subtitles لم يذهب أي ملك أرض إلى الجدار الخارجي من قبل
    İçeri doğru gittikçe ağırlaşan element katmanlarını çevreleyen orijinal yakıt yani hidrojen dış katmanı. Open Subtitles نجد في قطاع عرضي أن الغلاف الخارجي من الهيدروجين يحيط بطبقات العناصر الثقيلة فالأثقل فالأثقل
    - Yalıtım malzemesinin dış yüzeyi yumuşak bir maddeyle kaplı. Ama iç kısımları temiz. Open Subtitles السطح الخارجي من العزل هو المغطاة السخام، ولكن السطح الداخلي نظيف.
    dış dünyayı yalnızca kendi açımızla tecrübe edebiliyoruz. Open Subtitles ويمكننا فقط أن نجرب العالم الخارجي من خلال فهمنا الخاص لذلك.
    Bir tahtakurusunun dış iskeleti. Open Subtitles الهيكل الخارجي من المذخنة يحتوي على بق الفراش
    Bitkiler, besin üretmek için dış uzaydan gelen enerjiyi bu olağanüstü kullanma yeteneğine sahipler. Open Subtitles توجد عند هذه النباتات قدرة رائعة حقا لتسخير الطاقة من الفضاء الخارجي من اجل إنتاج الغذاء.
    Beyninin dış kıvrımlarında çok küçük gariplikler görüyoruz. Open Subtitles هنا، نحن نبدأ أن ننلاحظ حالات شذوذ خلقية ضئيلة على الكمّ الخارجي من الدماغ.
    dış dünyayla tek bağlantım bu teleskopla. Open Subtitles ارتباطي الوحيد بالعالم الخارجي من خلال هذا المنظار
    Eğer dış kısmı düzden dalgalıya değiştirirsek kapsül daha stabil olur. Open Subtitles إن أمكننا أن نغير السطح الخارجي من الشكل الناعم إلى المتموج، ستحظى الكبسولة بثبات أكبر.
    Hepsi dış koldaki bir yaşam kapsülündeler fazla zamanları yok. Open Subtitles جميعم في كبسولة المأوى في الرصيف الخارجي من المحطة ليس لديهم متسعً من الوقت
    İlgilendiğimiz şeylerden birisi serebral korteksin yüzeyi veya en çok kavramsal yetenekleri yapan beynin dış yüzeyindeki ince, kırışık katman. TED الآن واحدة من الأشياء التي كنا شديدي الاهتمام بها كانت مساحة سطح القشرة الدماغية، أو الطبقة الرفيعة المجعدة على السطح الخارجي من المخ التي تقوم بأغلب النشاط الإدراكي الثقيل.
    Şimdi... bu borunun dış çapı... direksiyon kilidinin koluyla... aynı. Open Subtitles الآن... القطر الخارجي من هذه الأنابيب... مطابق...
    "Atın dış yüzünde insanın iç yüzü için güzel bir şey vardır." Open Subtitles "الجزء الخارجي من الحصان جيد من الداخل مثل الرجال "
    Bu içsel haklılık hissi ki hepimiz sıklıkla duyarız dış dünyada neler olup bittiğine dair güvenilir bir rehber değildir. TED ان الشعور الداخلي الذي ينص على أننا مصيبون والذي نشعر به على الدوام ليس هو مرجع موثوق ! لما يحدث في العالم الخارجي من حولنا
    Bu arada B Takımı, unutma Kenny, reaktörün dış çekirdeğine ulaşmalısın. Open Subtitles (في ذلك الوقت، يكون الفريق (ب (تذكّر أنه أنت يا (كيني يجدر به أن يصل إلى القسم الخارجي من المولّد
    Maria'ın başı direğin dış tarafına çarpmış. Open Subtitles بالجزء الخارجي من السارية
    dış duvar, tuğla. Open Subtitles الحائط الخارجي من الطوب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more