Lütfen, lütfen! dışarıda bir yerlerde. Bana yardım etmelisin. | Open Subtitles | ارجو ك ارجوك , انه في الخارج في مكان ما , يجب عليك ان تساعدني |
Zavallı kız hâlâ dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | ولا تجزع, يا حبيبي. تلك الفتاة المسكينة التي تزوجته ما تزال في الخارج في مكان ما |
Biz konuşurken, ya dışarıda bir yerde bir mirasçı varsa? | Open Subtitles | ماذا لو كان هناك في الخارج في ماكان ما كما توقعنا , هناك وريث؟ ابحث عن كونراد تشاندلر |
yurt dışına gitmemin sana faydası olacağını söyledin. | Open Subtitles | .لقد قلت بأن البقاء في الخارج في بلد ما سيكون مساعدا لك. |
Biz burada dosya okurken kardeşim dışarılarda bir yerde. | Open Subtitles | بينما نقرأ الملفّات شقيقتي في الخارج في مكان ما |
Ama bir gün, bu internet sitesini gördüm belki de aradığım mükemmel kadın dışarıda bir yerde fakat onu bulmak için bu kadar uğraşmaya değmez. | Open Subtitles | و في أحد الأيام رأيت ذلك الموقع و ربما المرأة المثالية في الخارج في مكان ما لكن الأمر لا يستحق عناء |
Görüldüğüne dair bir dizi doğrulanmamış bilgi mevcut ve telefon fotoğrafları, ama hala dışarıda bir yerlerde. | Open Subtitles | وردت عدة مشاهدات غير مؤكده وصور هواتف خلوية ولكنه لا يزال في الخارج في مكان ما |
- dışarıda bir yerlerde, bir adamla tanışmış ve seni gururlandırıyor. | Open Subtitles | إنها في الخارج, في مكان ما تجعلك فخورة, وتواعد رجلاُ |
dışarıda bir takside. Kennedy'i beklemesini söyledim. | Open Subtitles | في الخارج في سيارة اجرة اخبرتها ان تنتظر " كينيدي" |
dışarıda bir ateş yaktık. Başında sohbet ediyoruz. | Open Subtitles | لدينا حريق في الخارج, في حفرة الأحاديث |
Hâlâ dışarıda bir yerlerde olabilir, bayan! | Open Subtitles | لابد من أنه في الخارج في مكان ما، سيدتي |
Hala dışarıda bir yerlerde olmalı hanımefendi. | Open Subtitles | لابد من أنه في الخارج في مكان ما، سيدتي |
Anne, baba ceket dışarıda bir yerde. | Open Subtitles | أمي ، أبي... ... الجاكيت في الخارج في العالم |
dışarıda bir yerlerde korkmuş ve acıkmış... | Open Subtitles | هي في الخارج في مكان ما ...خائفة و جائعة |
dışarıda bir manyak var. | Open Subtitles | الناس عن الكهرباء يقطع , الخارج في معتوه هناك , |
Yani hala dışarıda bir yerlerde olabilir. | Open Subtitles | إذن... يُمكن أنّه ما زال في الخارج... في مكان ما. |
Baban dışarıda bir yerde. Ve arkadaşlarım! | Open Subtitles | والدي في الخارج في مكان ما واصدقائي |
Düşünüyordum da; üniversitedeyken sömestrda hiç yurt dışına gitmedim gerçekten bunun pişmanlığını duyuyorum şu an. | Open Subtitles | أنا أفكر فقط أنا لم ادرس فصل دراسي الخارج في الكلية وأنا .. ... حقا بالأسف لأن الآن. |
Annesi şuan yurt dışında. | Open Subtitles | هي في الخارج في الوقت الحاضر |
Ve şimdi dışarılarda bir yerde tehlikede olan bir kadın daha var. | Open Subtitles | والآن هناك امرآة اخرى في الخارج في خطر |
Ama o dışarılarda bir yerde olmalı. | Open Subtitles | لكن وجودها فقط. في الخارج في مكان ما. |