Yapan olursa tost yemek isterim. | Open Subtitles | أود الحصول على بعض الخبز المحمّص إذا كُنت تصنع البعض منه |
Ben de fasulyeli tost yapmaya çalışıyordum. | Open Subtitles | كنت أحاول أن أعد لنفسي الخبز المحمّص بالحبوب |
İnan bana 20 santimde, gözleme de yersin, tost da yaparsın | Open Subtitles | لا اعرف , ماذا يأكلون ؟ دعيني أفكر , هذا الصباح أكلت فطائر الوافلز بعض الحلوى مع الخبز المحمّص |
Sabah tost yapayım dedim, ekmekler küflenmişti. Gevrek de bitmiş. | Open Subtitles | كنت سأعدُ بعض الخبز المحمّص صبيحة هذا اليوم, لقد كان متعفنًا تمامًا. |
Eğer hergün ucuz sadöviç ekmeği yersem, kahvaltıda bir finsan çay ve bir dilim kızarmış ekmek, öğleden önce şekerli içeçek, öğle yemeğinde çörek, ve akşam için fast-food kızarmış tavuk... | Open Subtitles | إذا ما تناولْتُ لفافة خبز مُترهّلة كل يوم و فنجان من الشاي على الفطور، و قطعة من الخبز المحمّص و شراب محلّى بالسكّر بعد الفطور، و قطعة من الكعك المحلّى على الغداء، |
Biriniz hemen şimdi tost yapın. | Open Subtitles | أحد يذهب ويجلب الخبز المحمّص الآن |
Aynı zamanda, tost da yapabilirim. | Open Subtitles | يمكننى إعداد الخبز المحمّص في نفس الوقت |
Sana tost ve yumurta yaparım... | Open Subtitles | وسأعدّ لك الخبز المحمّص والبيض... |
Söyleyiş tarzını beğendim, kızarmış ekmek gibi olan Melba. Çok sert ve hükmediciydi. | Open Subtitles | تروق لي طريقة لفظكِ لهذا (ميلبا) مثل الخبز المحمّص قاسية جداً ومتسلطة، دعيني أخبركِ أمراً |
kızarmış ekmek var mı? | Open Subtitles | -هل أحضرت الخبز المحمّص ؟ |