"الخرز" - Translation from Arabic to Turkish

    • boncuk
        
    • Boncukları
        
    • boncuklu
        
    • Boncuklar
        
    • boncuklara
        
    boncuk sayarak veya bu tip işlerde çok zaman geçirdim. TED قضيت الكثير من الوقت في عد الخرز واشياء من هذا القبيل.
    Bu da öğrencilere boncuk, çubuk, abaküs vermek anlamına geliyor. TED وهذا يعني أساساً إعطاء الطلاب أشياء مثل الخرز وقضبان التعلم والعداد.
    Bunun boncuk zamanı olduğunu biliyorum, ama sizlere göstermek istediğim ufacık bir şey var. Open Subtitles أنا أعرف أنه وقت الخرز لكن لدي شيء صغير أريد أن أريكم إياه
    Yakın zamanda, küçük cam boncuklara... ...hidrokarbon özü koyarak ve... ...Boncukları, doğru oranda, yuva girişinin içine, aşağıya nazikçe yuvarlayarak bunu kanıtladık. TED ولقد شرحنا هذا مؤخراً عن طريق وضع المواد الهيدروكربونية المستخرجة في الخرز الزجاجي الصغير، واسقاط الخرز برفق في مدخل العش بمعدل مناسب.
    Dublörün Boncukları attığında başrolün bacağının kırıldığı sahneyi hatırlıyor musun? Open Subtitles هل تذكري عندما قامت البديله بسكب حبات الخرز حتى تقع صاحبة دور البطولة وتكسر رجلها ؟
    Çiçekli elbisem, yılan derisi sandaletlerim, boncuklu çantam. Open Subtitles فستاني الزهري، وصندل من جلد الثعبان وحقيبتي من الخرز
    Olay şu ki; o kızın boynunda küçük bir kasabaya dağıtmaya yetecek kadar boncuk asılıydı. Open Subtitles اسمعني تلك الفتاة كان معها ما يكفي من الخرز المتدلي من عنقها لتزيين بلدة صغيرة
    boncuk, sim gibi birçok şey var. Open Subtitles هناك الخرز و اللمّاع. و جميع.. أنواع الأشياء.
    boncuk ve yapıştırıcı yerine, benim lehim havyasını kullanabilirsiniz. Open Subtitles تعلمون، بدلا من الخرز والصمغ يمكنكم استخدام لحام الحديد
    Siz kapı çoğunu aldı ve, Lou boncuk koymak. Open Subtitles لقد اخذت كل الابواب ووضعت بدل منها الخرز, لو.
    Dört duvar ve geriye kalmış bir kaç boncuk. Open Subtitles أربعة جدران, وبعض الخرز المتبقي
    Beceriksizce gitar çalmak, boncuk takmak hayatının aşkı hakkında konuşmak seni küçümseyen Orta Amerika yerlileriyle arkadaş olduğunu söylemek, ailenin Surrey'deki 5 yatak odalı evine gitmek seni duygusal bir insan yapmaz. Open Subtitles العزف على الغيتار بشكل سيء، ارتداء الخرز ، والحديث عن الحب واحد، التظاهر كنت أصدقاء مع أمريكا الوسطى القرويين ، الذين ، من قبل الطريق، و يحتقر لك،
    Gemide boncuk ve kamyon var. Open Subtitles لدينا الخرز وشاحنة على متن السفينة.
    - Hayır, boncuk dükkanından alıyorum. Open Subtitles لم أفعل ذلك، أنّي فقط زرت مخزن الخرز.
    - Hayır, boncuk dükkanından alıyorum. Open Subtitles لم أفعل ذلك، أنّي فقط زرت مخزن الخرز.
    Evet. Boncukları tak, arabayla köprüden git, gece olmadan yetiştirirsin. Open Subtitles أعيدي خياطة الخرز واعبري الجسر بسيارتك وسلميه بحلول الليل.
    Boncukları tutan kişiden kaynaklanmış olmalı. Open Subtitles من المحتمل من شخص ما يُمسك الخرز
    Şu Boncukları yeniden düşünmeliyim. Open Subtitles ربما أحتاج لإعادة النظر في الخرز
    Hala bir kuşağa ya da boncuklu bir kemere ihtiyacı var bence. Open Subtitles أعتقد بأنني سأحتاج الى وشاح أو ربما بعض الخرز.
    bu Boncuklar beni güvende tutuyor. Herhangi bir ruhun kafa bulasmasini engelliyor. Open Subtitles هذا الخرز يبقيني في أمان، إذ يمنع كلّ الأرواح من المساس برأسي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more