Ayrıcalık ve mahremiyet sadece zenginlerin oldu. | Open Subtitles | فقط للأغنياء , الخصوصيّة هي امتياز فقط للأغنياء. |
Bir hekimle hastası arasında özel bir bağ vardır. Kutsal bir mahremiyet de diyebiliriz. | Open Subtitles | ثَمّة علاقة خاصّة بين الطّبيب ومريضه، يُمكن للمرء أن يعتبرها رابطةً من الخصوصيّة المُقدّسة. |
Yedi koca kardeşin gözü üzerimizdeyken mahremiyet sahip olması kolay olmayan bir lüks. | Open Subtitles | حسناً، الخصوصيّة صعبة المنال بوجود سبعة إخوة كبار يراقبونك |
gizlilik hakkını ihlal etmişsiniz. Bu sebeple sizi tutuklayabileceğimi biliyor musunuz? | Open Subtitles | لقد إنتهكتَ قانون الخصوصيّة هل تعلم أنّ بإمكاني القبض عليك بسبب ذلك؟ |
İnsan biraz Yalnız kalmak ister ama bu öyle değil, mahvoldum. | Open Subtitles | أعتقد أنه يريد بعض الخصوصيّة , أنا في مأزق لعين |
Hasta-doktor gizliliği hakkında saçmalık mı? | Open Subtitles | هل قولك من منطلق الخصوصيّة بين الطبيب ومريضه ؟ |
Maaş, mahremiyet ya da bakımından endişe etme. | Open Subtitles | لا داعي للقلق بشأن التكاليف أو الخصوصيّة أو جودة العناية |
"Banyoda mahremiyet hakkı zorlayıcı sebep durumunda askıya alınır." | Open Subtitles | حق الخصوصيّة للحمّام" "تصبح ملغاة خلال المعاناة من حالة طارئة |
Tüm bunlar buradayken mahremiyet hakkın olduğunu mu düşünüyorsun? | Open Subtitles | ... حسناً , هل تظني بأن لديكِ الحق بأنّ تخترقي الخصوصيّة مع كل هذا ؟ |
FBI'a yalan söylemeye karar verdiğinde mahremiyet hakkını kaybettin. | Open Subtitles | لقد خسرتِ حقّ الخصوصيّة حينما قررتي الكذب على "الإف بي آي" |
- Bu insanlar için mahremiyet gizlilik her şeyden önemli, Bay Sloan. | Open Subtitles | -هؤلاء الناس يُقدّرون الخصوصيّة . السرّية قبل كلّ شيءٍ يا سيّد (سلون). |
mahremiyet hakkım var. | Open Subtitles | و لدي الحق في الخصوصيّة |
Haydi ama, biraz mahremiyet. | Open Subtitles | بربّك، امنحني بعض الخصوصيّة |
- Biraz mahremiyet ister misin? | Open Subtitles | هل أنتَ بحاجة لبعض الخصوصيّة |
mahremiyet, özgürlük demektir. | Open Subtitles | .الخصوصيّة هي الحرية |
gizlilik konusunda en çok mızmızlanan kişiler muhtemelen bir şey saklamaya çalışan kişilerdir. | Open Subtitles | "أولئك أصحاب الصرخات العالية حول الخصوصيّة هُم على الأرجح من يُحاول إخفاء شيءٍ." |
Yanmış adaçayı. gizlilik büyüsü yapmış. | Open Subtitles | عود (سيج) محروق، كانت تقوم بتعويذة الخصوصيّة. |
Evim biraz kalabalıktı da ben de buraya gelip biraz Yalnız kalmak istedim. | Open Subtitles | بيتي مزدحم قليلًا، ووددت النزول إلى هنا لأنعم بقليل من الخصوصيّة |
Yalnız kalmak için iyi bir yer. | Open Subtitles | أعتقد لاكتنافه الكثير من الخصوصيّة. |
Ne demek bu? Hasta-doktor gizliliği hakkında saçmalık mı? | Open Subtitles | هل قولك من منطلق الخصوصيّة بين الطبيب ومريضه؟ |
Sizi yalnız bırakayım. | Open Subtitles | سأمنحكما بعض الخصوصيّة |