Her gün aynı boyuttaki sebzeler, yüzlerce kamyonun gelip kendilerini | Open Subtitles | مدينة من الخضراوات الوحدة الحجم تنتظر كل يوم |
3. cilt: Balıklar. Etler, sebzeler ve tatlılar. | Open Subtitles | الكتاب الثالث، السمك اللحم الخضراوات و الحلويات |
Boar diye biri kuzeyi yok etmiş. Bu yüzden sebzeleri güneyden almam lazım. | Open Subtitles | ثور ما حطم الطريق الشمالي لذا يجب أن نحصل على الخضراوات في الجنوب |
sebzeleri komşularından satın alıyorlardı, saçlarını kestiriyor ya da terziden yeni bir bluz alıyorlardı. | TED | كانوا يشترون الخضراوات من جيرانهم، يحصلون على تسريحة شعر جديدة أو كنزة جديدة من الحائك. |
Peki sebzelerin piştiğini nasıl anlıyorsun? | Open Subtitles | و كيف تعرفي أن الخضراوات نضجت ؟ |
Ben de sebze demek istemiştim fakat bunları akşam yiyeceğim. | Open Subtitles | حسنا نعم, لقد قصدت الخضراوات, لكن هذا ماسنفعله لهذه الليله |
Mısır bir sebzedir efendim | Open Subtitles | بلا ، الذرة من الخضراوات ، سيدتي |
sebzelerle ilgili önceden konuştuğumuz repliği denedin mi? | Open Subtitles | أعنى, هل قمتِ بحوار الخضراوات الذى تحدثنا عنه؟ |
Tencerelerde sebzeler kendi kendine yetişecek. | Open Subtitles | ..حسنا، حسنا الخضراوات تنضج في أواني الطبخ |
Sadece gerekli besinleri. sebzeler, etler ve ekmek. | Open Subtitles | فقط الأساسيات الخضراوات , اللحم , والخبز |
sebzeler, sabaha başlamak için neden iyidir bilir misiniz? | Open Subtitles | اتعلمين لماذا الخضراوات افضل لبدء صباحك ؟ |
sebzeler yıllardır konservede olmasaydı asıl tadını o zaman alırdın. | Open Subtitles | الخضراوات لم تكن معلّبة منذ عقدين من الزمن لذلك ، فأنت قادرة على تذوقها |
O yüzden öğle yemeğindeki sebzeler o kadar lezzetliydi. | Open Subtitles | لهذا السبب كانت الخضراوات في الغداء شهيّة |
sebzeler de temiz su ister. | Open Subtitles | حتى الخضراوات تحتاج الماء النظيف |
Tüm sebzeleri yiyeceğim protein karışımlarımı içeceğim. | Open Subtitles | و سوف أتناول الخضراوات و أشرب خضيض البروتين |
Yumurtaları ve sebzeleri nereden aldın? | Open Subtitles | من أين حصلت على البيض و كل هذه الخضراوات ؟ |
Sihirli gücün ne işe yarıyor, sebzeleri mi büyütüyor? | Open Subtitles | ماا لديك لأجل السحر؟ هل ستجعل من الخضراوات تنمو؟ |
sebzeleri toplattım, domatesleri... - Hey sus, yeter. | Open Subtitles | . جعلتك تجمع الخضراوات . أصمتِ لدقيقة |
Yalnızca çiçeklerin değil. Meyvelerin, sebzelerin, hepsinin arılara ihtiyacı var. | Open Subtitles | ليست فقط الأزهار الفواكه , الخضراوات |
Sheldon, Rönesans resimlerinde kök sebzelerin penise benzemesini araştırıyor. | Open Subtitles | شيلدن) يتصفّح رمزية "القضبان" في) الخضراوات الجذريّة بلوحات عصر التنوير |
Bir diğeri de sebze doğramama yardım eden bu makine. | TED | ثم هذه الآلة التي تقوم بتقطيع الخضراوات |
Zeytin bir sebzedir. | Open Subtitles | الزيتون من الخضراوات |
Diğer sebzelerle karıştırılmaması gerekir. | Open Subtitles | لذا لا يجب خَلطه مع غيره من الخضراوات |
Tatlım, maymunların o kadar çok meyve ve sebze yeme sebebi bir ineği kesecek kadar akıllı olmamaları. | Open Subtitles | عزيزتى السبب الوحيد الذى يجعل القرود تأكل الكثير من الخضراوات والفاكهة لأنهم ليسوا بالذكاء الكافي ليذبحوا بقرة |
Onu iki yıl önce yapmıştık, sonra da konserve sebzelere hatta. | Open Subtitles | قد فعلنا ذلك قبل عامين، عندما كانت لدينا حربا صليبيه ضد الخضراوات المعلبه |