"الخطأ والصواب" - Translation from Arabic to Turkish

    • ve yanlış
        
    • Doğruyla yanlış
        
    • ve yanlışı
        
    • Doğruyla yanlışı
        
    • neyin doğru neyin yanlış
        
    Diyelim ki, son zamanlarda birini sevmenin insana doğru ve yanlış arasındaki farkı unutturduğunu öğrendim. Open Subtitles لنقل فحسب أنني تعلمت مؤخراً .. كيف أحبّ شخص ما الذي يجعلك تنسى الإختلاف بين الخطأ والصواب
    Doğru ve yanlış arasındaki çizgi bulanıklaşıyor. Open Subtitles وأظن أن الفرق بين الخطأ والصواب لم يعد واضحا
    Doğruyla yanlış arasındaki farkı ögretmek zordur. Open Subtitles تعليم الفرق بين الخطأ والصواب صعب
    Doğruyla yanlış arasındaki farkı biliyorum. Open Subtitles أعلم ماهو الفرق بين الخطأ والصواب
    Bence kalp doğru ve yanlışı ayırt edemiyor. Open Subtitles اعتقد ان القلب لا يميز بين الخطأ والصواب
    Trajedi sonrası baskın bir rol modelini idolleştirmek Doğruyla yanlışı ayırt etmeyi zorlaştırabilir. Open Subtitles محبة قدوة مسيطرة في صحوة مأساة قد تجعل الخط بين الخطأ والصواب ضبابي
    Evlilikte neyin doğru neyin yanlış olduğu hakkındaki tüm inancıma böyle bir şeyle karşılaşırsam, yapacağımı düşündüğüm her şeye ters düşmesine rağmen. Open Subtitles حتى وأن ذلك خالف كل ما أؤمن به حيال ما الخطأ والصواب في الزواج حيال ماظننتي سأفعله حينما أوجه شيئًا كهذا...
    Suçları işlediği sırada doğru ve yanlış arasındaki farkı gayet iyi biliyordu. Open Subtitles من الواضح أنه كان يفهم جيدًا الفرق بين الخطأ والصواب وقت ارتكاب الجرائم
    Bir yerlerin ötesinde doğru ve yanlış bir bahçe var... Open Subtitles "في مكان ما بعد الخطأ والصواب هناك حديقة،
    Bir yerlerin ötesinde doğru ve yanlış bir bahçe var... Open Subtitles "في مكان بعد الخطأ والصواب هناك حديقة،
    Mickey ve Mallory Doğruyla yanlış arasındaki farkı biliyor. Open Subtitles ميكي) و (موليري) يعرفان الفرق) بين الخطأ والصواب
    Babası yokken, ona doğruyu ve yanlışı öğretecek birine ihtiyacı var. Open Subtitles من دون والده،سيحتاج إلى شخص ليعلمه الفرق بين الخطأ والصواب.
    Sanırım doğru ve yanlışı şirket için en iyi olanla karıştırıyorsun. Open Subtitles أظن أنك تسمح لمسألة التفريق بين الخطأ والصواب بالتأثير على مصلحة الشركة.
    Oğlum Doğruyla yanlışı ayırt etmeyi bilir. Open Subtitles إنه يعرف الفرق بين الخطأ والصواب. تأكدوا من هذا.
    Baban seni iyi yetiştirmiş, sana Doğruyla yanlışı öğretmiş. Open Subtitles لقد أحسن والدك تربيتك. علمك التمييز بين الخطأ والصواب.
    O zengin suratını dağıtırsam Doğruyla yanlışı sen de ayırt edemezsin. Open Subtitles في الماضي كنت لاتعرف الفرق بين الخطأ والصواب لأنك كنت تلبس الوجه الغني
    neyin doğru neyin yanlış olduğu meselesi bu. TED انها امرٌ يحمل الخطأ والصواب

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more