"الخطبة" - Translation from Arabic to Turkish

    • nişan
        
    • konuşma
        
    • konuşmayı
        
    • Vaaz
        
    • nişanı
        
    • vaazı
        
    • Vaaza
        
    • nişanını
        
    • nişanın
        
    • nişanlan
        
    • Konuşmam
        
    • Konuşmanın
        
    "Bir adama, nişan ve evlilik gibi şeyleri düşündürtmek istiyorsanız o zaman standartlarınızı yüksek tutmalısınız." Open Subtitles لو اردت من الرجل ان ينوي الخطبة والزواج يجب ان تبقي معاييرك مرتفعة
    Ya bu nişan töreninde verebilirdim ya da Perşembe günü bikini partisinde. Open Subtitles حفلة الخطبة الليلة و الثلاثاء حفلة البيكيني
    Düğünündeki konuşma için bir söz arıyorum. Open Subtitles أريد أن أتحدث معك فيما يخص الخطبة في زواجك
    O gün verdiği konuşmayı duymalıydın. Open Subtitles كان يجب أن تسمعي الخطبة التي ألقتها يومها
    Önümüzdeki Pazar Vaaz verme görevi bana düştü. Open Subtitles سأتشرّف بإلقاء الخطبة يوم الأحد المقبل
    Ama iki kere nişanı bozman - hiç böyle şey duymadım. Open Subtitles لقد ألغيتي الخطبة مرتين لا أحد يفعل شيء كهذا
    - Şey bu geceki nişan partisine bir davetiye alacağını sanmıyorum hele de ilk seferinde işleri Emily'yle olan kaçamağınızın bozduğunu düşününce. Open Subtitles لـاـ أعتقد أنك ستتلقي دعوة، لحفل الخطبة الليلة. خاصة، أن ماكان بينكم،
    Anne tarafımın, baba tarafımın, dedemin, hatta boşanmış babamın karşısında sen bana nişan yüzüğü taktın. Open Subtitles امام جوانب أمهاتنا و أباؤنا و أجددانا بما فيهم أبي المطلق تبادلنا خواتم الخطبة
    Bu akşam nişan duyurusunu yapmadan önce bilmenizi gerektiğini düşündüğüm bir mevzu vardı. Open Subtitles جئت لأنّ ثمّة شيء أشعر بأنه يجب أن تعرفيه قبل إعلان الخطبة مساء اليوم
    Bu geceki konuşma beni çok geriyor. Open Subtitles أشعر بالرهبة لأني سألقي تلك الخطبة الليلة
    konuşma 5 dakika içinde başlıyor, Simpson. Kendini asmayacaksın, değil mi? Open Subtitles ستلقي الخطبة بعد خمس دقائق، ألن تشنق نفسك؟
    konuşma için teşekkür ederim, Karl. Ama bunu yapamam. Bana baksana. Open Subtitles شكراً على الخطبة ولكن لا أستطيع إلقاءها، انظر إليّ
    Belki senin için bir şeyler bulabilirim. konuşmayı kim verdi? Open Subtitles ربما يمكنني تعقبه لك، هل تعرفين من ألقى تلك الخطبة ؟
    Yıllar boyunca pek çok erkek bu konuşmayı dinledi. Open Subtitles كثير من الرجال سمعوا هذه الخطبة عبر السنين
    O konuşmayı duymak istemiyordur herhalde. Open Subtitles ربما لم ترغب بسماع هذه الخطبة هل فكرت بهذا ؟
    Önümüzdeki pazar Vaaz verme onurunu bana bahşettiler. Open Subtitles سأتشرّف بإلقاء الخطبة يوم الأحد المقبل
    - İçkiyi bırakman lazım. - Vaaz faslını geçelim lütfen. Open Subtitles عليك أن تتوقف عن الشرب - أعفني من هذه الخطبة -
    Önce nişanı bozdular, şimdi de oğlumu dövüyorlar! Open Subtitles فى البداية تم الغاء الخطبة والآن يريدون تحطيم ابنى ــ النجدة
    nişanı bozacağım çünkü benim için doğru değil. Open Subtitles سوف أفسخ الخطبة لأنها ليست بالأمر الصائب لي.
    Kendi ölümünden kısa süre önce verdiği son vaazı hatırlıyorum. Open Subtitles أتذكر الخطبة الأخيرة التى سمعتها من والدى قبل وفاته
    Vaaza bayıldım. Open Subtitles أعجبتني الخطبة.
    Claire Riesen ve William Whele'in nişanını bildirmek benim için onurdur. Open Subtitles انه لمن دواعي سروري اعلان الخطبة بين طلير رايسون و ووليام ويل
    Onlar hazırlıklı gelmişler, nişanın bugün yapılmasını istiyorlar! Open Subtitles جاءوا مستعدين، يريدون إتمام الخطبة اليوم!
    Randevuya çık, nişanlan, evlen, bebek doğur. Open Subtitles المواعدة ثم الخطبة ثم الزواج ثم الإنجاب
    Konsantre olmama yardımcı oluyor. Konuşmam üzerinde çalışıyorum. Open Subtitles هذا يساعدني على التركيز إنني أعمل على تجهيز الخطبة
    Konuşmanın geri kalanını yapmazsan iyi bir insan olamam değil mi? Open Subtitles أنا لا أستطيع أن أكون رجلا جيدا حتى تكمل لى الخطبة, أليس كذلك؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more