Bizi nasıl bir tehlikeye soktuğunuzun farkında mısınız? | Open Subtitles | هل تدرك نوع الخطر الذي كدت ان تضعنا كلنا فيه ؟ |
Şehri tehlikeye karşı uyarmak için ne gerekiyorsa yapacağım. | Open Subtitles | سأقوم بما أراه ضرورياً لأستنهض هذه المدينة ضد هذا الخطر الذي يهددها |
- Bizi tehlikeye atmayı bırak direkt bir emre karşı geldin. | Open Subtitles | نسيت الخطر الذي وضعتنا افعالك فيه وعصيت امرا مباشرا |
Bence haklılar. Bugünkü dünyada en büyük tehlike | TED | اعتقد انهم محقون اعتقد ان الخطر الذي يحيط بنا في عالمنا اليوم |
Aslında söyleyeceklerimin sizi... içinde bulunduğunuz tehlikeden uzaklaştırmasını umuyorum. | Open Subtitles | و أتمني أن الكلام الذيسأقولهلك , سوف يبعدك عن الخطر الذي عرضت نفسك له |
Kelimelerin kifayetsiz kaldığı tehlikeler karşında cesaretinize ve ağırbaşlılığınıza işaret ediyorum. | Open Subtitles | أنا أشير إلى كرامتكِ وشجاعتكِ في مواجهة الخطر الذي لايوصف |
Bu okun peşinden gitmeyi reddedersem uygarlığımızın karşı karşıya kalacağı tehlikenin de farkındayım. | Open Subtitles | ..ايضا مدركة كلية علي الخطر الذي ستكون عليه الحضارة اذا اهملت مسعي الحصول علي السهم |
Ancak biz insanlarda kalıtsal korkularımız acaba hangi kadim tehlikelere tekabül etmektedir? | Open Subtitles | لكن بالنسبة للبشر، ما الخطر الذي يشعرهم بفطرة الخوف؟ |
Ne kadar tehlikede olduğumuzu fark ettiğinden emin değilim. | Open Subtitles | لست متأكدا من أنك تفهم مدى الخطر الذي نواجهه. |
Onu herkesin içinde bulunduğu tehlikeye odakladı. | Open Subtitles | لقد تلاعبت بها بناء على الخطر الذي كان الجميع واقعًا به. |
Kendini nasıl bir tehlikeye soktuğunun - farkında mısın? | Open Subtitles | هل لديك أي فكرة عن الخطر الذي وضعتي نفسك فيه؟ |
Hangimiz bu göremediğimiz, dokunamadığımız lakin ebediyen süren bu tehlikeye karşı zarar görmez? | Open Subtitles | هل اي منا محصن من هذا الخطر الذي لا نراه ولا يمكن لمسه، سوى وجوده الدائم فقط؟ |
Kendini tehlikeye attığının farkında mısın? | Open Subtitles | ألديك أي فكرة عن كم الخطر الذي عرضتي نفسك له الآن؟ |
Sana verdiği şeyi ne kadar gizlersen o kadar tehlikeye girersin. | Open Subtitles | كلما ازددت تشبثاً بما أعطاك كلها زاد الخطر الذي تواجهينه |
Sahip olmadığınız bir bilginin peşinde koşarken hiç bilmediğiniz bir tehlikeye karşı kendinizi korumanın manası nedir? | Open Subtitles | ... حسناً, ما الهدف من حماية أنفسكم ... ضد الخطر الذي لا تعرفونه في مسعي البحث عن المعرفة التي لا تعرفونها ؟ |
Gelmiş geçmiş en büyük tehlike hiç bitmeyen tehlikedir. | Open Subtitles | الخطر الأعظم للجميع هو الخطر الذي لا ينتهي |
Bana gezegeninize gelen tehlike hakkında neler anlatabilirsin? | Open Subtitles | ماذا تستطيعين إخباري عن الخطر الذي كان قادم لكوكبك؟ |
Aslında söyleyeceklerimin sizi... içinde bulunduğunuz tehlikeden uzaklaştırmasını umuyorum. | Open Subtitles | و أتمني أن الكلام الذيسأقولهلك , سوف يبعدك عن الخطر الذي عرضت نفسك له |
Macha adamlarını peşine saldı. Seni içinde bulunduğun tehlikeden koruyabiliriz. | Open Subtitles | ماجا لم يطلق كل وحوشه بعد يمكننا أن نحميك من الخطر الذي تواجهه |
Denizlerde karşılaştığımız tehlikeler hakkında bir şey bilmiyorlar. | Open Subtitles | ليست لديهم ادنى فكرة" عن الخطر الذي نتعرض له في البحر |
Ama uyarıldığım tehlikenin kapıma dayandığını görüyordum. | Open Subtitles | لكن يبدو أن الخطر الذي تم تحذيري منهُ يبدأ أخيراً بالحدوث |
Yüzlestigin tehlikelere karsi neler yaptigimi görmek istiyorsan benimle gelecek kadar bana güven. | Open Subtitles | إن وددت معرفة ما أفعله حيال الخطر الذي تواجهونه الآن فثق بي كفاية لتجيء معي. |
Ama başarıya yaklaştıkça, ne kadar tehlikeli olduğunu daha iyi anlamaya başladım... ve ne kadar tehlikede olduğumuzu... | Open Subtitles | ولكن كلما وصلنا إلى النجاح كلما أدركت مدى خطورة ذلك ومدى الخطر الذي كنا فيه علي أنفسنا. |