Bilim ile bilim-kurgu arasındaki çizgi artık yok. | Open Subtitles | الخط الفاصل بين العلم والخيال لم يعد موجوداً. |
- NSA şantiye ofisini kurduğu zaman, kriminal ve istihbarat ofislerinin arasındaki çizgi belirsizleşti. | Open Subtitles | عندما بدأ الأمن القومي في العمل لأول مرة وضحوا لنا الخط الفاصل بين المكتب الإجرامي والمكتب التحقيقي |
Doğru ve yanlış arasındaki çizgi bulanıktı. | Open Subtitles | الخط الفاصل بين الصح والخطأ قد أصبح غير واضح أثناء بحثي عن الحقيقة |
Polisle suçlu arasındaki çizgiyi o kadar bulanık hale getirdik ki artık kimse iyi olanın kim olduğunu bilmiyor. | Open Subtitles | نحن في حاله من عدم وضوح الخط الفاصل بين الشرطي والمجرم حتى لا أحد يعرف من هم الرجال الصالحين. |
Bunlar her kimse bilimle doğaüstünün arasındaki çizgiyi kaldırmayı başarıyorlar. | Open Subtitles | وأياً كان ذلك الشخص، فقد استطاع بطريقة ما تشويش الخط الفاصل بين العلم والخوارق. |
Ve gerçeklikle hayal arasındaki çizgi tam olarak nerede? | Open Subtitles | وما هو الخط الفاصل بين الرومنسية والتوهم؟ |
Gizli görevdeyken sadakat ve ihanet arasındaki çizgi o kadar bulanık, o kadar gri olabiliyor ki bir süre sonra ne için savaştığınızı artık bilemez hale geliyorsunuz. | Open Subtitles | عندما تعمل متخفياً الخط الفاصل بين الولاء والخيانة يصبح متلاشيا ومشوشاً, رمادياً جداً |
İntihar ve cinâyet düşüncesi arasındaki çizgi oldukça incedir. | Open Subtitles | الخط الفاصل بين الانتحار والتفكير الأجرامي هو رقيق جدا. |
Yanlış hatırlamıyorsam, Emily, Daniel ve Girişim arasındaki çizgi her zaman kararlı bir şekilde bulanıktı. | Open Subtitles | إذا أسعفتني الذاكرة ...الخط الفاصل بين (بين (إميلي) و(دانيال والمبادرة كان دائما غير واضح |
Eski alkolik ajan kılığında yeteri kadar zaman harcayarak, kira ödemek için ara sıra suç işlersin, gerçekle kurgu arasındaki çizgi bulanıklaşır. | Open Subtitles | {\pos(192,240)} تقضي وقتا كافيا متنكرا كجاسوس سابق مدمن على الكحول ترتكب جريمة في بعض الأحيان كي تدفع الإيجار {\pos(192,240)} و الخط الفاصل بين الخيال و الواقع يُصبح باهتا |