Cep telefonumu çantasına koydum, böylelikle onu GPS'den izleyebilirsiniz. | Open Subtitles | لقد دسستُ هاتفي الخليويّ بملابسه لتتمكن من تعقبه بنظام تحديد المواقع |
Mola verdiğini söylediler ve ben de.... ...Cep numaramla birlikte bir not bıraktım. | Open Subtitles | قالوا بأنّك كنتِ في فترة راحة، لذا تركتُ رسالة مع المعلومات ورقم هاتفي الخليويّ |
Bir şey yok. Cep telefonu gibi. | Open Subtitles | لا شيء، وذات الأمر بالنسبة لهاتفه الخليويّ |
Sonra da Bay Daniels'ın Cep telefonu çaldı ve o da cevap verdi ve bütün ders boyunca konuştu. | Open Subtitles | و بعد ذلك دَقّ هاتف السيد "دانييل" الخليويّ و رَدّ عليه و تكلمّ طيلة الحصة. |
Sonra da Bay Daniels'ın Cep telefonu çaldı ve o da cevap verdi ve sınıfın içinde konuştu. | Open Subtitles | و بعد ذلك دَقّ هاتف السيد "دانييل" الخليويّ و رَدّ عليه و تكلمّ طيلة الحصة. |
- Size Cep telefonunuzu getirdim. | Open Subtitles | لكن أحضرت لك الهاتف الخليويّ خاصتك. |
Cep telefonuma, Berkeley'e dönmem için mesaj bırakıyor. | Open Subtitles | لا تنفكّ تترك رسائل على هاتفي الخليويّ حول كيف أنّها تريدني أن أعود للمنزل لـ(بيركلي) |
Az önce Perry'nin Cep telefonu şirketiyle konuştum. | Open Subtitles | لقد تحدّثتُ للتوّ مع مزوّد هاتف (بيري) الخليويّ أيمكنهم تعقّب موقعه؟ |
Konu Rudy ise, Cep telefonunu almaya gelmişti. | Open Subtitles | إن كان هذا بخصوص (رودي) فقد كان هنا لأخذ هاتفه الخليويّ فحسب |
- Cep telefonunu takip ettim. | Open Subtitles | -تعقّبتُ هاتفك الخليويّ . |