| Onaramadığımız hatalı bir sunucu kanalı var sizin adamlarınız kapatmadan önce. | Open Subtitles | فيها خلل لم نتمكن من إصلاحه قبل أن تقوموا بأخذ الخوادم |
| sunucu odasında yeni Leaks projesinin sunucularıyla ilgili yardımcı oluyorum. | Open Subtitles | أنا أقوم بالمساعدة في المشروع الجديد لتسريبات السيرفرات في قاعة الخوادم |
| Ama bunu yapacak kişi sunucuları çökermek için gerçekten çok zeki olmalı. | Open Subtitles | لكن لا بدّ وأن يكون الشخص ذكيًا جدًا، ليعرف كيفية تعطيل الخوادم. |
| Sadece sunucuları soğutmak için yeterli güç vardı. | Open Subtitles | كانت هناط طاقة كافية لإدارة و تبريد الخوادم فحسب |
| Doğru Gibbs. Madrid'deki sunucular çalışmıyor. Onlar olmadan bulamayız. | Open Subtitles | هذا صحيح, الخوادم لا تعمل هناك لا يمكننا إقتفاء آثره من دونها |
| Taktik bölümünüz bütün sunuculara bağlı mı? | Open Subtitles | هل فرقك التكتيكية متصلة بكل الخوادم بالشبكة |
| Şansa bakın ki bu işlemler de alt kattaki server'lardan yapılıyor. | Open Subtitles | كما يصدف، تلك التداولات يتمّ مُعالجتها في الخوادم بالطابق السُفلي. |
| Tamam, başka sağlayıcılardan sunucu alalım o zaman. | Open Subtitles | حسنا, دعنا نقول احصل على الخوادم من مقدم خدمة آخر |
| Bilmiyorum. Agı, sunucu odasından elle iptal etmiş olmalı. | Open Subtitles | لا أعلم، لا بد إنه تجاوز شبكة الانترنت يدوياً من غرفة الخوادم. |
| Ya paralarını verdiler, ya da Bilgi İşlem'dekilerden sunucu odasıyla zemin aralarına nasıl girebileceklerini öğrendiler. | Open Subtitles | ولذلكَـ فقد رشوا أو إعتمدوا على الفنيّين التقنيّين من أجل أن يلجوا إلى غرفةِ الخوادم والمساحةُ الفارغةُ بينَ الطابقينِ |
| Parayı almak için sunucu odasından kaynağa ulaşmamız lazım. | Open Subtitles | ، لنحصل على ذلك المال نحتاج إلى الوصول لمحطتنا من خلال غرفة الخوادم |
| sunucuları tekrar kuracak tek kişi benim. | Open Subtitles | لكنني الوحيدة التي تستطيع إعادة الخوادم للعمل |
| Bütün bu sunucuları hacklemek oldukça havalı. | Open Subtitles | إنه لآمر جميل كيف يمكنك إختراق كل تلك الخوادم |
| sunucuları onarması için birkaç kişi Sonya'ya yardım ediyor. | Open Subtitles | اصطحبت سونيا اثنين معها لاستعادة الخوادم الداخلية. |
| Dediğim gibi tüm sunucular tamamen silinmiş durumda. | Open Subtitles | وكما أخبرتك، كل الخوادم قد تم محوها تماماً |
| O sunucular girersek çok değerli istihbarat elde ederiz. | Open Subtitles | لذا لو أمكننا الدخول لهذه الخوادم هذه الإستخبارات ستكون لا تقدر بثمن |
| Odamdaki sunuculara kablolu bağlantım var mı? | Open Subtitles | و هل هي موصوله مباشره الى الخوادم التي في مكتبي ؟ |
| Şansa bakın ki bu işlemler de alt kattaki server'lardan yapılıyor. | Open Subtitles | كما يصدف، تلك التداولات يتمّ مُعالجتها في الخوادم بالطابق السُفلي. |
| Dünyanın dört bir yanındaki bu sunuculardan birinden diğerine aktarılıyorlar. | Open Subtitles | يتم نقلُها و إيداعها في هذه الخوادم على مُستوى العالم. |
| Alan dışı sunucularına ve kozmetik şirketlerini heklediğine dair delil var. | Open Subtitles | حصلنا ادلة من الخوادم عن موقعك الخارج عن العمل و اختراقك لشركة مستحضرات التجميل. |
| serverları taşımak için canla başla çalıştığını biliyorum. | Open Subtitles | أَعْرفُ بأنّك عَملتَ بجدّ كبير لتقوم بنَقْل الخوادم |
| Sunucunun bulunduğu şirketi satın aldım ve bütün sunucuyu kapattım. | Open Subtitles | اشتريت من الشركة من يملك الخادم، ومن ثم أقفت الخوادم بالكامل. |
| Bağlantısını yarım düzüne sunucudan yönlendiriyor. | Open Subtitles | إنه يحول إتصاله من خلال الكثير من الخوادم |
| Gizli sunucuların odasının tam üstündeki ofisi temizliyormuş. | Open Subtitles | إنّه ينظف في المكتب مباشرة فوق غرفة الخوادم المأمنة |
| Bunun nedeni de, açık sunucularda sürekli zorba ve troller ile karşılaşmalarıydı. | TED | والسبب أنهم أثناء محاولاتهم اللعب على الخوادم العامة، كانوا عرضة للمتنمرين والمتصيدين. |
| Aletlerim yanımda ama altı dakika içinde sorunlu yazılım... - ...sunucuya yedeklenmeden önce bunu başaramam. | Open Subtitles | لديّ أدواتي، لكن ذلك سيستغرق وقتاً أطول من ست دقائق قبلما يُرفع البرنامج المعطوب على الخوادم. |