| Tek seçeneğin ya burada bu gerçekliğin pisliğinde kalıp ölümü beklemek ya da diğer tarafta halüsinasyonlar içerisinde yaşamak. | Open Subtitles | الخيار الوحيد هو ما بين انتظار الموت هنا في هذه القذارة من الحقيقة, |
| Tek seçeneğin daha da derine inmek. | Open Subtitles | الخيار الوحيد هو الاستمرار بالحفر |
| Tek seçeneğin suçu Nate'e atmak mıydı? | Open Subtitles | لذلك اعتقدت أنّ الخيار الوحيد هو تلفيق التهمة لـ(نيت) |
| Sahip olduğum tek seçenek gitmek ve ne istediğini bulmak | Open Subtitles | الخيار الوحيد هو ان اذهب هناك واعرف ماذا يريد |
| Galiba tek seçenek ona karşı dürüst olmak ve bildiklerimi ona söylemek ve nasıl öğrendiğimi. | Open Subtitles | أظنّ أن الخيار الوحيد هو أن أصفي الأمور .معها وأخبرها ما أعرف، وكيف علمت بالأمر |
| Bakın, tek seçeneğiniz halkınızı başka bir gezegene tahliye etmeniz ve çabuk yapılmasını öneriyorum. | Open Subtitles | الخيار الوحيد هو إجلاء السكان إلى كوكب آخر... وأنصحك بأن تفعل ذلك بأسرع ما يمكن |
| Pekala, çalışmaya uygun olarak değerlendirilirseniz, tek seçeneğiniz İş Arama yardımı almak. | Open Subtitles | -إن كان تقييمك أنك لائق صحياً بالعمل ، فإن الخيار الوحيد هو معاش البطالة. |
| Tek seçeneğin suçu Nate'e atmak mıydı? | Open Subtitles | لذلك اعتقدت أنّ الخيار الوحيد هو تلفيق التهمة لـ(نيت) |
| tek seçenek, gece boyunca mümkün olduğunca yakın kalmak. | Open Subtitles | الخيار الوحيد هو البقاء بقربهم قدر الإمكان طوال الليل |
| Geriye tek seçenek kaldı, o da seni vurmak ve paranın yerini bulmayı ummak. | Open Subtitles | الخيار الوحيد هو الأطلاق عليك وأمل بأننا سوف نجد الأموال |